Kayıtlar

Haziran, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ONUR

Resim
  Son gününü yaşadığımız Haziran ayı dünyanın birçok ülkesinde Onur Ayı olarak kutlanıyor. Bilenler vardır, bilmeyenler için yazmakta fayda var. Onur Ayı’nın resmi olarak ilk kutlanması ABD Başkanı Bill Clinton tarafından 1999 yılında başlatılıyor. Clinton’dan sonra Obama ve Biden da Onur Ayı’nı resmi olarak kutlayan başkanlar. Dolayısıyla, Onur Ayı’nın anavatanı ABD ve zaman içinde buradan birçok ülkeye yayılıyor. Ancak, onur kutlamalarının tarihçesi çok daha öncelere, 28 Haziran 1969 tarihli Stonewall ayaklanmasına kadar geri gidiyor. New York Greenwich Village’de bulunan Stonewall Inn isimli bir gay bara düzenlenen polis baskınına karşı bar sahiplerinin, çalışanların, müşterilerin, çevredeki diğer bar müşterilerinin ve mahalle sakinlerinin ayaklanması eşcinsel hareketin tarihinde bir dönüm noktasını oluşturuyor. Emniyet kuvvetlerine karşı direniş ve ayaklanma geceler boyunca devam ediyor. Hedef, tutuklanma korkusu olmadan cinsel yönelimini rahat rahat yaşayabilmek. Kuşkusuz ki...

DÖNÜŞÜM 1

Resim
Tüm pazarlama dünyasının araştırma sektöründen ana beklentisi son derece net: isabetli öngörülerde bulunabilmek. Araştırmalardan veri ve bilgi beklentisini çoktan geride bırakan pazarlama dünyası, içgörü keşfi ile ilgili beklentilerini de hızlı bir şekilde tüketti. Veri ve bilgi üretim dönemi ülkemizdeki pazarlama araştırması sektörünün uzunca bir dönemine damga vururken, içgörü üretim dönemi çok daha kısa sürdü. Devir artık öngörülü araştırma yapabilme, öngörü üretim dönemi . İçgörüden öngörüye hızlı bir şekilde geçiş yaptık. Kuşkusuz ki, bu değişimler, bu dönüşümler kesik periyodlarda, birbirinden bağımsız bir şekilde ortaya çıkmıyor; her bir dönem bir öncekinden beslenerek ve onunla eş zamanlı yaşayarak, süreklilik ilkesi çerçevesinde araştırma üretimine ve tüketimine damga vuruyor. Yaşadığımız bu değişimin kök salabilmesi, yaygınlaşabilmesi ve araştırmaların isabetli ve tutarlı öngörülerde bulunabilmesi için temel bir ilkenin kabul edilmesi gerekiyor.   Paradigma Dö...

THY

Resim
  THY. Bu üç harf bugün Türkiye’nin en değerli markasını temsil ediyor. Marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance’e göre Türk Hava Yolları 1 milyar 604 milyon dolarlık marka değeri ile 2022’de Türkiye’nin en değerli markası konumunda. Türk Hava Yolları son yıllarda ülke sınırları içinde bu önemli pozisyonun liderliğini başka bir markaya kaptırmıyor, ligin en üst sırasında yer alıyor. Türkiye’nin en önemli markasının finansal değerinin uluslararası arenadaki gücünü gözümüzde canlandırmak adına paylaşayım, yine aynı kuruluşa göre dünyanın en değerli markası Apple ve değeri 355 milyar dolar ve 60 milyar 700 milyon dolar ile Avrupa’nın en değerli markası da Mercedes – Benz. Türk Hava Yolları’nın kendi kategorisi içinde dünyanın en değerli markası Delta Airlines ve bu hava yolunun marka değeri de 7 milyar 300 milyon dolara ulaşmış durumda. Bu rakamlar ve uluslararası kıyaslamalar Türk Hava Yolları’nın değerini azaltmaz, onun Türkiye’nin en değerli markası olduğu gerçeğini de deği...

YABANCI

Resim
  Bugün ortalama bir yurttaşa Türkiye’nin en önemli sorunlarının neler olduğunu soracak olursak, zamlar, hayat pahalılığı, enflasyon, işsizlik, borçlar ya da yaşam koşulları gibi farklı şekillerde dile getirilse de öncelikli olarak ekonominin gündemin ilk sırasına taşındığını göreceğiz. Bu sorunlar yumağını dönemsel olarak değişen sıralarda olsa da adalet, hukuk sistemi ve eğitim konuları izliyor.     Bu değişmez listeye dönem dönem ve farklı ağırlıklarda olmakla beraber katılan bir başka önemli madde de ülkemizde bulunan mülteciler, sığınmacılar ve göçmenlerdir. Hukuksal platformda her biri farklı anlamlar taşıyan bu kavramlar ortalama insanların zihninde karışıyor ve her biri bir diğerinin yerine rahatlıkla kullanılabiliyor. Toplumun başta Suriyeli mülteciler olmak üzere, özellikle son zamanlarda yoğun bir şekilde ülke topraklarına giren Afgan ya da Pakistanlı göçmenler hakkında ne düşündüğünü birçok araştırma net bir şekilde göstermiş bulunuyor. Bu araştırmaları ...