Kayıtlar

Sia Insight etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

TRAVMA

Resim
  Sayılı gün çabuk geçer derler, geçiyor. Ben bu yazıyı kaleme alırken Türkiye’nin geleceğini belirleyecek seçimlerin başlamasına tam 38 gün 21 saat 40 dakika kalmış bulunuyor. Seçimlerle ilgili bildiğimiz ilk şey Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde yarışacak adaylar ve ikincisi de Genel Seçimler’e katılacak ittifaklar ve siyasi partiler. İttifaklarda yer alan siyasi partilerin seçime nasıl bir yapı içinde katılacakları ve seçmene sunulacak aday listeleri de önümüzdeki günlerde netlik kazanacak. İttifakların ve siyasi partilerin liste hazırlıklarını, milletvekili aday adaylığı sayısından yola çıkarak toplumda cazibesini yitiren ve arttıran siyasi partileri, vitrine yerleştirilen isimleri, D’Hondt sisteminin inceliklerini, ittifaklardan gelen çatlak sesleri, egolarının ve kişisel hırslarının kurbanı olan siyasetçileri, seçim gününde ve sonrasında bugün alınan kararların sonucunda verilecek hesaplara dair beklentileri, Cumhurbaşkanı adaylarının konuşma ve vaatlerini ve çok daha fazlasını...

DEPREMDEN SONRA

Resim
    Sia Insight araştırma şirketinin üç büyük ilde yaşayan yetişkin nüfus ile gerçekleştirdiği Ekonomik Gündem Araştırması sonuçlarına göre, seçmenlerin yarısından fazlası deprem bölgesinde yapılan arama kurtarma çalışmalarını başarılı bulurken (yüzde 53), deprem bölgesine gönderilen yardımların dağıtılması ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması ile ilgili yapılan çalışmaları başarılı olarak değerlendirenlerin oranı metropol nüfusu içinde yüzde 43’e düşüyor. Bu çalışmaları kadınlardan ziyade erkek seçmenlerin, gençlerden ziyade de orta yaş üzeri seçmenlerin başarılı bulduğu görülüyor. Hükümet’in deprem sonrasında izlediği politikaları başarılı bulan seçmenlerin oranı yüzde 37’ye kadar düşerken, yüzde 39’u da deprem sonrasında izlenen Hükümet politikalarını beğenmiyor. Hükümet politikalarını başarılı bulanlar özellikle 45 yaş üzeri, erkek ve alt sosyo-ekonomik sınıf mensubu olan seçmenler. Metropol illerinde yaşayan seçmenlere göre, deprem çalışmalarında en başarılı görülen...

2023

Resim
  Yeni bir yıla girdik, zaman muhasebe zamanı. Bir önceki yılı nasıl geçirdik, bu yeni yıl hakkında neler düşünüyoruz, neler bekliyoruz? Her zamankinden daha farklı bir yıl bu. Her yeni yıl belirsizlik taşır, öngörülemez, iyisiyle kötüsüyle sürprizlere gebedir. Ancak, ilk günlerini yaşadığımız bu yılın kendine özel çok önemli nitelikleri var.  2023, Cumhuriyet’in 100. yılı. Bu hem kendi içinde çok değerli bir özellik hem de ülkemizdeki cumhuriyet rejiminin ne yöne doğru evrileceğine, bu cumhuriyetin ne tür bir demokrasi ile taçlandırılacağına karar vereceğimiz bir yıldan söz ediyoruz. Hepimizin malumu, cumhuriyet kâğıt üzerinde tanımı son derece net bir yönetim biçimi. Resmi statülerine bakacak olursak, Kuzey Kore de bir cumhuriyet, İran da, ABD de, Rusya da, Almanya da ve tabii ki Türkiye de … Ortak paydaları cumhuriyet olan bu ülkeleri birbirinden ayıran en önemli özellik tüm bu çeşitlilik içinde demokrasinin sahip olduğu doz. Biz de Cumhuriyet’in ikinci yüzyılını kutl...

DEĞİŞEN DENGELER

Resim
  Son günlerde akademisyenler, gazeteciler ve araştırmacılar tarafından kamuoyu, daha doğrusu seçmen eğilimleri araştırmaları hakkında yazılan birçok yazı ile karşılaşıyorsunuzdur. Bu tür yazıların araştırma okuryazarlığının gelişmesine destek sağladığı sürece son derece değerli çalışmalar olduğuna inanıyorum. Ne yazık ki, bırakın ortalama eğitim seviyesi sekiz sene ile sınırlı toplumu, bu tür araştırmaları kullanan ve toplumla paylaşan medya mensuplarının bile araştırma okuryazarlığı oldukça sınırlı. Bu da kaliteli araştırmalar ile defolu çalışmaların bir arada gündeme gelmesine ve sonuçta bilgi kirliliğine, demokratik ve çağdaş toplumların vazgeçilmezi olan kamuoyu araştırmalarının itibarının lekelenmesine neden oluyor.   Pazarlama araştırmaları nasıl pazarlama dünyasının karar alma süreçlerinin vazgeçilmez bir parçasıysa, aynı şekilde kamuoyu araştırmaları da siyasi partilerin ve siyasetçilerin, toplumsal kurumların ya da sivil toplum örgütlerinin çalışmalarının ayrılma...

BÜYÜME

Resim
  TÜİK geçtiğimiz ayın (Ağustos) son günü Türkiye’nin 2022 yılı ikinci çeyrek sonundaki büyüme oranını paylaştı; yüzde 7.6. Bu büyüme oranı ile Türkiye G20 ülkeleri arasında üçüncü sırada yer aldı. Türkiye’den daha çok büyüyen ülkeler Hindistan (yüzde 13.5) ve Suudi Arabistan (yüzde 11.8) olarak sıralanırken, İspanya (yüzde 6.3) ve Arjantin (yüzde 6) ekonomileri de bizim ekonomimiz kadar büyüdüler. G20 ülkeleri arasında en az büyüyen üç ülke de Çin (yüzde 0.4) ve Japonya (yüzde 0.2) ile yüzde 4 küçülen Rusya olarak sıralandı. Dünyanın en büyük ekonomilerinden birisi olan ABD yüzde 1.7 büyüme kaydederken, Euro kullanan AB ülkeleri ortalaması da yüzde 3.9 olarak tarihe geçti (1) . Türkiye ekonomisindeki büyümenin motoru açık ara farkla finans ve sigorta faaliyetleri (yüzde 27) ile hizmetler (yüzde 18) oldu. İnşaat ise büyümeden nasibini alamayan, tam tersine ciddi bir şekilde daralma yaşayan bir faaliyet alanı oldu (yüzde 11). Tarım, ormancılık ve balıkçılık da daralma yaşayan bir ...

TERCİHLER

Resim
  Çok uzun bir süreden beri hepimiz ekonomik bir krizden söz ediyoruz ve bu krizi kendi hayatımıza değdiği noktalarda dile getiriyoruz. Kimimiz hayat pahalılığından, kimimiz enflasyondan, kimimiz işsizlikten ya da işsiz kalma endişesinden, kimimiz de borçlarımızdan söz ediyoruz. Ekonomik kriz günlük hayatımızı ve sözcük dağarcığımızı farklı şekillerde etkiliyor. Bugünlerde dilimizde en çok yurt edinen sözcük ise yoksulluk ya da yoksullaşma. 2018’den beri süregelen ve 2021 son çeyreğinden bu yana da derinleşen ekonomik krizin son zamanlardaki en büyük yansıması bu. Ağustos ayı sonunda açıklanan TÜİK 2. Çeyrek büyüme oranı her ne kadar ilk bakışta pozitif bir görünüm taşısa da rakamların arkasındaki perde biraz aralandığında farklı bir gerçeklik ile karşılaşıyoruz. Türkiye, yüzde 7.6 oranındaki büyüme oranı ile G20 ülkeleri arasında en çok büyüyen üçüncü ülke konumunda bulunuyor. Ancak, çalışanların milli gelirden aldığı payın radikal bir şekilde eridiği gerçeği ile karşılaşınca ...