Kayıtlar

Diyanet İşleri Başkanlığı etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İKİNCİ YÜZYIL

Resim
    Yılın son günlerindeyiz. Siz bu yazıyı okuduğunuzda yılın bitmesine iki gün kalmış olacak. Türkiye her zaman olduğu gibi bu sene de yeni yılı evinde karşılayacak. Bakmayın siz medyada ya da sosyal medyada kopan gürültüye; yılbaşında şuradaki program bu kadar lira, buradaki menü bu kadar lira diye dolaşan haberlere. Biz yeni yılı evinde kutlayan bir ülkeyiz, kutlamalarını evin dışında yapanlar son derece dar bir kitleyi oluşturuyor ülkemizde. Üstüne üstlük bugünkü ekonomik koşullarda ev dışında yılbaşı kutlaması yapmak bir mucize olur. Bir de tabii ki, yılbaşı kutlamalarına külliyen karşı olan bir kitle de mevcut. Kutlamaları ister evimizde, ister ev dışında gerçekleştirelim toplumun yarısından fazlası yeni yılın arifesinde önümüzdeki on iki aya dair karamsar beklentilere sahip. Yeni bir yılın başlaması bile umutlarımızı yeşertmiyor, içimizdeki neşeyi canlandırmıyor. Üstelik dünyanın en mutsuz ülkelerinden biri olarak 2023’e gireceğiz. Ülkemizde yılbaşı kavramı ve k...

AH GÜZEL İSTANBUL

Resim
İstanbul son günlerde hem ulusal hem de uluslararası basında adı en çok geçen şehirlerden birisi.   Bir yanda Ayasofya, diğer yandan İstanbul Sözleşmesi İstanbul’u haberlerin ilk sırasına taşıyor. Ayasofya, Danıştay’ın 10 Temmuz günü 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını "Ayasofya'nın vakıf senedindeki cami vasfı dışında kullanımının ve başka bir amaca özgülenmesinin hukuken mümkün olmadığını" belirterek iptal etmesiyle 86 yıllık müze statüsünü kaybetti ve Cumhurbaşkanlığı kararı ile yönetimi Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredildi. Ayasofya bugün resmen bir cami. Bu iptal ve devir kararı aslında AKP – Diyanet İşleri Başkanlığı – Hukuk üçgeni içerisinde gerçekleşen ve son dönemlerde karşı karşıya kaldığımız olaylardan bir tanesi, şu ana kadar ki en önemlisi. Baştan sona sembollerle bezeli karar ve sonrasında kılınan ilk Cuma namazının topluma verdiği mesaj da son derece net: Cumhuriyet, 100. yaşına doğru ilerlerken yeniden tesis ediliyor. Cumhuriyet’in kurum ...

07 MAYIS: OYUN ALANI VE AKTÖRLER

Resim
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş içinden geçtiğimiz günlerin hassasiyetinden yararlanarak ve koronavirüsüne referans vererek, Ramazan’ın ilk Cuma namazı hutbesinde sözde sağlığa zarar veren şeyleri tek tek saydı ve insanlığı pisliğe, sigaraya, alkole, eşcinselliğe ve evlilik dışı ilişkiye karşı mücadeleye davet etti. Bu davette bir ölçüde evlilik dışı ilişki ama özellikle eşcinsellik ön plana çıktı ve Başkan’ın söyledikleri toplumda hızla bir tartışma başlattı. 1990’lı yıllarda kalan “HIV, ölüm ve toplumsal düzenleme“ üçlüsü 2020 Türkiye’sinde yeniden önümüze kondu. Aslında bu üçlüde en önemli mevzu toplumsal düzenlemeydi, diğer ikisi amaca ulaşmak için birer araçtı. Türkiye’de toplumsal meselelerde nerede ve nasıl durduğumuzun en iyi ayrıştırıcılarından birisi olan eşcinsellik ile ilgili tartışmada bireyler, sivil toplum örgütleri ve kurumlar hemen saflarını seçti ve bu tartışmada yerlerini aldılar. Tartışmadaki en önemli cümlelerden birisini de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip...