Kayıtlar

tüketim etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

ERTELEME

Resim
  Bugünlerde hepimiz oturuyoruz, kalkıyoruz ekonomiden konuşuyoruz. Kimimiz artan fiyatlar diyoruz, kimimiz enflasyon diyoruz, kimimiz de geçim sıkıntısı; ama sözcükler dönüp dolaşıp ekonomi etrafında kilitleniyor. Bugün toplumun büyük bir kesime göre Türkiye’nin en önemli sorunu ekonomi ve zamlar. Bazılarımızı artan gıda fiyatları, kimilerimizi son gelen elektrik ve doğalgaz faturaları çarpıyor, bazılarımız da her ürün ve hizmette yaşanan fiyat artışları karşında far görmüş tavşan misali donup kaldık, ne yapacağımızı bilemiyoruz.   Devletin resmi rakamları da vatandaşların yaşadığı bu şoku belgeliyor. Kasım ayında yüzde 21.31 olarak açıklanan tüketici fiyat endeksi, aralık ayında yüzde 36.08 ve ocak ayında da yüzde 48.69 olarak açıklandı TÜİK tarafından. Alternatif enflasyon hesapları çok daha büyük oranlardan söz ediyor. Enflasyon katlanarak büyüyor. Tüketiciler geleceğe endişe içinde bakıyor. Tüketicilerin enflasyon karşısında yaşadığı şokun şiddetini arttıran çok öneml...

YENİ YIL YENİ UMUTLAR

Resim
  Sosyal ve kültürel genlerimize nakşetmiş bir gerçeklik; yeni yıla yönelik beklentilerimiz her zaman aydınlık, umut ve mutluluk dolu oluyor. Ancak, her şeyin alt üst olduğu 2020 yılına has olarak bu cümleyi di’li geçmiş zaman kipinde kurmamız gerekiyor. Bu yıl toplum ve iş dünyası yeni yılı farklı beklentiler içinde karşıladı.     2020’de Tüketiciler … Türkiye 2020 yılını bir ruh halinden diğerine salınarak geçirdi. Toplumsal olarak ağır bir travma yaşadık, çok yaralandık, çok zedelendik. Pandemi hepimizde ağır bir hasar yarattı, derin izler bıraktı. Dünyadaki birçok ülkeden farklı olarak biz COVID 19’a ağır bir ekonomik kriz içinde yakalandık. İşte tam da bu nedenle pandeminin yarattığı yeni ekonomik koşulları biz çok daha ağır olarak hissettik. Salgının ilk başladığı Mart ayından normalleşmeye yavaş yavaş geçiş yaptığımız yaz aylarına kadar olan dönemde bir travmanın hemen hemen tüm aşamalarını hızlı bir şekilde deneyimledik; önce bu salgını zihnimizde inka...

13 NİSAN 2020 - KORONA GÜNLERİNDE İŞ DÜNYASI: KABULLEN VE MÜCADELE ET

Resim
Sia Insight araştırma şirketi, Marketing Türkiye ile birlikte son iki yıldır ülkenin önemli şirketlerinde görev alan C Seviye yöneticilerin katılımı ile Türkiye iş dünyasının nabzını tutuyor, yeni bir yıla girerken iş dünyasının ruh halini gözlemliyor ve yeni yıldan beklentilerini açığa çıkartıyor. İş dünyasının içinde bulunduğu ruh halini tüketicilerin halihazırdaki ruh hali ile kıyasladığınızda da ülkeyi anlamak adına önemli içgörüler elde ediyorsunuz. Türkiye’de iş dünyası, 2020’ye 2019 yılına girişimize kıyasla daha iyimser, ancak temkinli bir ruh ile girmişti. İş dünyası 2020 yılında bazı iyileşmelerin olacağına inanıyor ve gerçek iyileşme ile büyümenin 2021 yılında gerçekleşeceğine dair güçlü bir inanca sahip bulunuyordu. İş dünyası 2020 yılını ‘stabilite ve mevcudu koruma yılı’ olarak tanımlanmıştı; temkinli iyimserlik ruh hali egemen ruh haliydi. Buna karşın tüketiciler 2020 yılına yeni bir yıla da girmenin getirdiği pozitif bir hava ile önceki aylara nazaran daha...

20 NİSAN 2020: KORONA GÜNLERİNDE HAYATA UYUM SAĞLAMA

Resim
Türkiye’nin korona pandemisiyle karşılaşmasının üzerinden tam beş hafta geçti.  11 Mart günü ülkemizdeki ilk vakanın resmi olarak duyurulmasından bu yana 19 Nisan 2020 Pazar itibarıyla tam 86.306 kişi COVID -19 virüsüne enfekte oldu, 2.017 kişi vefat etti ve 11.976 kişi de hastalığı yenerek hastanelerden taburcu oldu. Türkiye bugün tespit edilen vaka sayısı açısından İran’ı ve salgının ilk başladığı ülke olan Çin’i geçerek dünya sıralamasında yedinci sıraya yükseldi; resmin pozitif tarafın a göre de en çok vaka görülen ilk 15 ülke arasında en az ölüm vakası olan ikinci ülke konumundayız. Korona karşısında ilk anda şoke olan, far görmüş tavşan misali donup kalan ve zihnindeki her şeyi donduran metropol toplumu bugün hayata, topluma, ekonomiye ve yerleşik kurumlara bambaşka gözlerle bakıyor. Toplumsal şok un ardından, varlığını sürdürme güdümüzün baskın gelmesiyle anlama ve uyum sağlama perspektifi ile hayatımızı yeniden düzene sokmaya çalışıyoruz. Geçtiğimiz...

21 MART 2020: KORONA GÜNLERİNDE HAYAT

Resim
Uzak geçmişe gitmeye gerek yok; yakın tarihimiz travmalarla dolu. Son iki yılda yaşadığımız travmalar tür tür. Bu travmalar bizi farklı derecelerde etkiledi, sarstı ya da bazıları toplumun bütününü teğet geçti, hiç dokunmadı. Yaşadığımız travmaların en büyüklerinden biri 2018 Ağustos ayında karşı karşıya kaldığımız ekonomik çalkantı ve onu izleyen ekonomik kriz oldu. Cumhuriyet tarihinin 16 numaralı bu krizi önceki krizlerden son derece farklı bir kriz oldu (1). Son 30 yıllık tarihinde 5 kez kriz yaşamış olan toplum, hızla toplumsal hafızasında yer etmiş bulunan savunma mekanizmalarını uyandırdı, kendini koruma stratejilerini geliştirdi. Tüketiciler hızla hayat tarzlarını gözden geçirdiler ve eve kapandılar; satın alma davranışlarını ve alışveriş alışkanlıklarını değiştirdiler ve yeni hayata hızlı adapte olmanın yollarını aradılar. Bir yandan hızla artan fiyatlarla mücadele ederken, öte yandan da işsizlik gibi temel endişe kaynaklarına karşı kendilerini korumanın yollar...