Kayıtlar

Gazete Pencere etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

TRAVMA

Resim
  Sayılı gün çabuk geçer derler, geçiyor. Ben bu yazıyı kaleme alırken Türkiye’nin geleceğini belirleyecek seçimlerin başlamasına tam 38 gün 21 saat 40 dakika kalmış bulunuyor. Seçimlerle ilgili bildiğimiz ilk şey Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde yarışacak adaylar ve ikincisi de Genel Seçimler’e katılacak ittifaklar ve siyasi partiler. İttifaklarda yer alan siyasi partilerin seçime nasıl bir yapı içinde katılacakları ve seçmene sunulacak aday listeleri de önümüzdeki günlerde netlik kazanacak. İttifakların ve siyasi partilerin liste hazırlıklarını, milletvekili aday adaylığı sayısından yola çıkarak toplumda cazibesini yitiren ve arttıran siyasi partileri, vitrine yerleştirilen isimleri, D’Hondt sisteminin inceliklerini, ittifaklardan gelen çatlak sesleri, egolarının ve kişisel hırslarının kurbanı olan siyasetçileri, seçim gününde ve sonrasında bugün alınan kararların sonucunda verilecek hesaplara dair beklentileri, Cumhurbaşkanı adaylarının konuşma ve vaatlerini ve çok daha fazlasını...

ARAŞTIRMALARIN ARAŞTIRMASI

Resim
  Bir önceki yazımda pazarlama ve kamuoyu araştırmalarının hangi amaçlara hizmet ettiğini, karar mekanizmasının hangi aşamasında konumlandırılması gerektiğini ve hangi noktadan sonra araştırmaların kötüye kullanılabileceğini ele almıştım (Araştırma) . Kaldığımız yerden devam edelim. Her seçim döneminde olduğu gibi bu seçim döneminde de bir iki yıl öncesine dek adını sanını duymadığımız şirketlerin yaptığı araştırmalar ile her türlü ekranda karşılaşıyoruz. Bu araştırmaların cumhurbaşkanlığı seçimine ya da genel seçim sonuçlarına yönelik tahminlemeleri araştırma ile ilgili hiçbir kimlik ya da finansman kaynağı belirtilmeden ve bir başka araştırma bulgusu ile desteklenmeden paylaşılıyor. Bu paylaşımlar üzerine on binlerce etkileşim yapılıyor ve adı her ne kadar haber kanalı olarak geçse de aslında birer tartışma kanalı olan platformlarda bu araştırma sonuçları üzerine saatlerce analiz üretiliyor. Bu araştırmaların birçoğunun işlevinin kamuoyunun fikirlerini temsil etmekten çok o...

ARAŞTIRMA

Resim
1990’lı yılların başından beri araştırma sektöründe çalışıyorum. Türkiye’de araştırma sektörünün geçirdiği yolculuğun önemli bir kısmına tanıklık ettim. Bu tanıklık siyasi eğilimlerin ölçüldüğü kamuoyu araştırmaları için de tüketici dünyasını anlamlandıran pazarlama araştırmaları için de geçerli. Hedef kitleleri ve kapsamları farklılık gösterse de sonuçta her ikisi de benzer bilimsel kurallarla gerçekleştirilen çalışmalar. Ortalama bir vatandaşın hakkında en çok fikir sahibi olduğu araştırmalar özellikle seçim tahminlemeleri yapılan kamuoyu araştırmalarıdır. Bu araştırmalar sahip olduğu ilgi düzeyi, yarattığı sansasyonlar ve ürettiği söz akçeleri nedeniyle sektörün en çok konuşulan ve tartışılan araştırmalarıdır. Bu nedenle de araştırma sektörünün özellikle kamuoyu nezdindeki itibarı bu araştırmalara bağlıdır. Sektörün ve sektör oyuncularının itibarı seçim tahminlemelerindeki başarı düzeyine göre inişli çıkışlı bir grafik izler. Kamuoyu araştırmaları ile araştırma sektörünün itibar...

DEPREMDEN SONRA

Resim
    Sia Insight araştırma şirketinin üç büyük ilde yaşayan yetişkin nüfus ile gerçekleştirdiği Ekonomik Gündem Araştırması sonuçlarına göre, seçmenlerin yarısından fazlası deprem bölgesinde yapılan arama kurtarma çalışmalarını başarılı bulurken (yüzde 53), deprem bölgesine gönderilen yardımların dağıtılması ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması ile ilgili yapılan çalışmaları başarılı olarak değerlendirenlerin oranı metropol nüfusu içinde yüzde 43’e düşüyor. Bu çalışmaları kadınlardan ziyade erkek seçmenlerin, gençlerden ziyade de orta yaş üzeri seçmenlerin başarılı bulduğu görülüyor. Hükümet’in deprem sonrasında izlediği politikaları başarılı bulan seçmenlerin oranı yüzde 37’ye kadar düşerken, yüzde 39’u da deprem sonrasında izlenen Hükümet politikalarını beğenmiyor. Hükümet politikalarını başarılı bulanlar özellikle 45 yaş üzeri, erkek ve alt sosyo-ekonomik sınıf mensubu olan seçmenler. Metropol illerinde yaşayan seçmenlere göre, deprem çalışmalarında en başarılı görülen...

İŞTE HAYATINIZ

Resim
  Bu ayın başlarında Twitter’da bir haber görmüştüm, çok net hatırlıyorum. Gazete Duvar bir ambulansın yolda ilerlemesini sağlamak için araçların fermuar sistemiyle yol vermesini haber yapmıştı. Evet, herhangi medeni bir ülkede günlük hayatın sıradan bir uygulaması bizde haber değeri taşıyor. Bu konunun haber niteliğini pekiştiren boyut Sağlık Bakanı ile İstanbul Valisi’nin bu davranışlarından ötürü sürücülere teşekkür etmesiydi. Bakan Koca bu “örnek davranışa” yönelik teşekkürünü sosyal medya hesabından kamuoyu ile paylaşmıştı. Fermuar sisteminin uygulanması ve bunun devlet ve hükümet temsilcileri düzeyinde teşekkür ile ödüllendirilmesi zaten olması gerekenler üzerinden mutlu olduğumuzu, kendimizi iyi hissettiğimizi bir kez daha hatırlattı bana. Ülkenin içinde bulunduğu duruma, geldiğimiz seviyeye bir bakar mısınız?  Vasat hayatlar üzerinden mutluluk devşiriyoruz. Çok değil kısa bir süre sonra vasat hayatlarımızın bile pamuk ipliğine bağlı olduğunu, hayatımızın aslınd...

BRİÇ

Resim
  Briç, Uluslararası Akıl Oyunları Federasyonu tarafından kabul gören dört akıl sporundan birisi ve 1997 yılından bu yana Türkiye’de de özel bir federasyona sahip bir spor dalı. Bu oyunun tarihçesine bakacak olursak, oyunun ilk izlerini 16. yüzyıl başlarına kadar götürmek mümkün görünüyor. Ama yakın döneme hızla gelecek olursak, ACBL (American Contract Bridge League) ilk briç oyunlarının İstanbul’da başladığını ve adını da Galata Köprüsü’nden aldığını kabul ediyor. Oyunun ilk kurucuları da Kırım Savaşı nedeniyle İstanbul’a gelen İngiliz askerleri ile Türkler ve oyunun kuralları ilk kez 1871 yılında kabul ediliyor. Briç İstanbul’dan sonra Kahire’ye, oradan da Paris, Londra ve sonrasında da New York’a yayılıyor.   Benim de briç ile tanışmam uzun yıllar öncesine dayanıyor; çalıştığım şirkette patronumuzun desteği ve teşvikiyle Türkiye’nin önde gelen bir briç oyuncusundan akşamları özel briç dersleri almaya başlamıştık. Sonrasında da yavaş yavaş kulüplerde oynamaya ve irili uf...

2023

Resim
  Yeni bir yıla girdik, zaman muhasebe zamanı. Bir önceki yılı nasıl geçirdik, bu yeni yıl hakkında neler düşünüyoruz, neler bekliyoruz? Her zamankinden daha farklı bir yıl bu. Her yeni yıl belirsizlik taşır, öngörülemez, iyisiyle kötüsüyle sürprizlere gebedir. Ancak, ilk günlerini yaşadığımız bu yılın kendine özel çok önemli nitelikleri var.  2023, Cumhuriyet’in 100. yılı. Bu hem kendi içinde çok değerli bir özellik hem de ülkemizdeki cumhuriyet rejiminin ne yöne doğru evrileceğine, bu cumhuriyetin ne tür bir demokrasi ile taçlandırılacağına karar vereceğimiz bir yıldan söz ediyoruz. Hepimizin malumu, cumhuriyet kâğıt üzerinde tanımı son derece net bir yönetim biçimi. Resmi statülerine bakacak olursak, Kuzey Kore de bir cumhuriyet, İran da, ABD de, Rusya da, Almanya da ve tabii ki Türkiye de … Ortak paydaları cumhuriyet olan bu ülkeleri birbirinden ayıran en önemli özellik tüm bu çeşitlilik içinde demokrasinin sahip olduğu doz. Biz de Cumhuriyet’in ikinci yüzyılını kutl...

SİNEMA ÜZERİNE BİR DENEME

Resim
  Ekonominin her birimizin üzerinde yarattığı endişe ve stresli anlardan ya da siyasetin ürettiği çaresizlik ve karamsarlık hislerinden kaçıp sığındığımız alanlardan birisi de popüler kültür dünyası. Bugünlerde kimilerimiz müziğe, bazılarımız filmlere ya da dizilere ve kimilerimiz de kitaplara daha çok sığınıyoruz. Son günlerde toplumca iki önemli sinema olayından konuşuyoruz, biri geçtiğimiz Cuma günü sinemalarda gösterime giren Kurak Günler ve bir diğeri de Disney + platformunda gösterilen Recep İvedik 7. Her iki filmin sahip olduğu sanatsal başarı bir yana, kamuoyundan yoğun ilgi görmelerinin en önemli nedenlerinden birisi aslında filmlerin yüklenmek zorunda kaldıkları politik rol. Kurak Günler ülkede iktidarca estirilen anti-LGBTİ+ rüzgârının bir parçası olarak bakanlık tarafından verilen finansal desteğin faizi ile birlikte geri istenmesi sonrasında ve Recep İvedik serisinin yedinci filmi de bugünün Türkiye’sini resmeden konusuyla toplumsal gündeme girdi ve sosyal medyaya ...