Kayıtlar

sosyal kurumlar etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

MEDYA

Resim
  Türkiye’de sosyal kurumlara duyulan güven düzeyi ile ilgili yanlış bir algı var. Toplumun belli bir kesiminde geçmişe kıyasla günümüzde sosyal kurumlara daha az güvenildiğine dair bir inanç var. Ancak, gerçek bunun tam tersi. Dünya Değerler Araştırması (World Values Survey) bulgularına göre, Türkiye’de bir sosyal kurum olarak parlamentoya, medyaya, silahlı kuvvetlere ve emniyete duyulan güven seviyesinde 2001 ve 2018 yılları arasında önemli bir değişim gözlenmiyor. Bu toplumsal kurumlara duyulan güven ya benzer bir düzeyde seyrediyor ya da bazı kurumlara daha da çok güveniliyor. Örneğin, 2001 yılında toplumun yüzde 42’si parlamentoya güven duyarken, 2018 yılında bu oran yüzde 59; 2001 yılında toplumun yüzde 69’u emniyete güvenirken, bu oran 2018’de yüzde 84.   Sia Insight tarafından üç büyük ilde yetişkin nüfus ile geçtiğimiz Haziran ayında gerçekleştirilen bir araştırmaya göre toplumun yüzde 64’ü parlamentoya güvenirken, emniyete duyulan güven yine yüzde 84 düzeyinde....

MECLİS

Resim
Yarın 23 Nisan. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Bayramın bu adla kutlanışını 12 Eylül darbecilerine borçlu olduğumuzu kısaca hatırlatıp, bayramın adının ardında yatan tarihçeyi araştırmayı arzu edenlere bırakıyorum. Bu tarihçe aynı zamanda bir kimlik oluşturmanın da hikayesi. Ben bu yazıda toplumunun TBMM ile kurduğu güven ilişkisine bakmak istiyorum. Toplumların sosyal kurumlar ile kurmuş oldukları güven ilişkisi son derece önemlidir. Her şeyden önce hayatın akışını, günlük yaşam pratiklerini ancak bu ilişki tesis edilmişse sağlamak mümkün oluyor. Güven aynı zamanda düzenin de teminatı. Güven ilişkisinin yıpranması toplumsal çözülmüşlüğü ve kaosu da beraberinde getiriyor. Güven toplumsal kurumlardan beklentilerimize de ışık tutuyor. Dünya Değerler Araştırması (World Values Survey) bulgularına göre, Türkiye’de bir sosyal kurum olarak meclise duyulan güven seviyesinde 1990 ve 2018 yılları arasında önemli değişimler gözleniyor.  Türkiye yetişkin nüfusunun Meclis’e duyduğu güve...

GÜVEN

Resim
  Devlet ve hükümet kurumları ile toplum arasındaki mutabakatın yazılı kuralları olduğu kadar yazılı olmayan, ancak üzerinde mutabık kalınmış kuralları da bulunuyor. Bu kuralların bir kısmı evrensel değerlerle belirlenirken bir kısmı da toplumsal ihtiyaçlar neticesinde sadece belli toplumlarda ortaya çıkabiliyor. Üstelik bu kuralların toplumda kazandığı önem ve hatta anlam dönemsel olarak değişim gösterebiliyor. Dolayısıyla, toplumsal mutabakat canlı, dinamik ve değişebilen, dönüşebilen bir mefhum. İster yazılı, ister yazılı olmayan kurallardan söz edelim, toplumsal mutabakatın nihai amacı toplumsal uyum ve devamlılık için güvenilir ve referans alınabilir bir kurallar çerçevesini belirlemek. Türkiye’de değişen toplumsal ve siyasal yapıya paralel olarak toplumsal mutabakatın da çerçevesinin ve doğasının değişim geçirdiğini öne sürmek mümkün görünüyor. Ancak, değişim meselesine geçmeden önce hemen altını çizmemiz gereken bir gerçek bulunuyor. Dünya Değerler Araştırması (World Val...