Kayıtlar

mülteciler etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

SORUNLAR

Resim
  İnsan beyni oldukça seçici, olumsuzlukları kaydetmeyip mümkün olduğu kadar olumlu gelişmelere odaklanıyor, sadece olumlu olan şeyleri zihinde tutmak için çabalıyor. Zaten daha yarı yolda envaiçeşit “akıl oyunları” oynayarak gerçeği eğip büküyor, zihni berraklaştırmaya ve rahatlatmaya çalışıyor.   Bizim gibi toplumlarda hem bireysel beyinlerin hem de toplumsal belleğin işi zor. Daha yoğun mesai yapıyorlar; çünkü bu toplumda sürekli negatif gelişmelere maruz kalıyoruz. Beynimiz devamlı fazla mesaide. Üretici zihinler de toplumsal gündemde olan olumsuzlukları dillendirmek ve yazmak zorunda kalıyor. Kaçış çözüm değil. Gündemde ne varsa, entelektüel üretim de onun üzerine oluyor. Yoksa kim istemez ki, toplumsal gündeme damga vuran bir filmden, bir kitaptan, bir şarkıdan, bir buluştan ya da kişi başı artan süt tüketiminden, 100 kişi başına düşen elektrikli araba sayısının yükselmesinden ya da milli gelirin geçen seneye kıyasla bilmem kaç bin dolar artmış olmasından söz etmeyi....

YABANCI

Resim
  Bugün ortalama bir yurttaşa Türkiye’nin en önemli sorunlarının neler olduğunu soracak olursak, zamlar, hayat pahalılığı, enflasyon, işsizlik, borçlar ya da yaşam koşulları gibi farklı şekillerde dile getirilse de öncelikli olarak ekonominin gündemin ilk sırasına taşındığını göreceğiz. Bu sorunlar yumağını dönemsel olarak değişen sıralarda olsa da adalet, hukuk sistemi ve eğitim konuları izliyor.     Bu değişmez listeye dönem dönem ve farklı ağırlıklarda olmakla beraber katılan bir başka önemli madde de ülkemizde bulunan mülteciler, sığınmacılar ve göçmenlerdir. Hukuksal platformda her biri farklı anlamlar taşıyan bu kavramlar ortalama insanların zihninde karışıyor ve her biri bir diğerinin yerine rahatlıkla kullanılabiliyor. Toplumun başta Suriyeli mülteciler olmak üzere, özellikle son zamanlarda yoğun bir şekilde ülke topraklarına giren Afgan ya da Pakistanlı göçmenler hakkında ne düşündüğünü birçok araştırma net bir şekilde göstermiş bulunuyor. Bu araştırmaları ...

AĞUSTOS

Resim
2021 yılının Ağustos ayı zor geçiyor. Bir yanda yangınlar ve yüreğimizde açtığı yaralar, sel felaketlerinin gözümüzün önünden gitmeyen görüntüleri ve çok sayıda kayıp yaşanması, artan gıda fiyatları, mülteci dramları ve bunun ülkede yarattığı tansiyon, yükselen vakalar, yeni varyant söylentileri, okulların açılmasının belirsizliği ve sonrasında açılmanın getirdiği telaş, öte yanda biten yazı yakalama kaygısı ve kışın getirmesinden içten içe korktuğumuz yeni pandemi tedbirleri Ağustos ayını zorlu kılan nedenlerden bazıları. Ağustos ayının günlük sohbetlerine felaketler damga vurdu, yılların köklenmiş gündem maddesi ekonomi ile son bir buçuk yılı tanımlayan pandemi gündemin alt sıralarına düştü: günlerimizi yangınları, sel felaketini ve mültecileri konuşarak geçirdik. Bu üç konu gündemi belirlerken, toplumun geleceğine de damga vurdular. Öncelikle hemen belirtmek gerekiyor ki, tüm bu çalkantılı gündem nedeniyle kendimizi iyi hissetmiyoruz. Üç büyük ilde yaşayan metropollü tüketic...