AĞUSTOS
2021 yılının Ağustos ayı zor geçiyor.
Bir yanda yangınlar ve
yüreğimizde açtığı yaralar, sel felaketlerinin gözümüzün önünden gitmeyen
görüntüleri ve çok sayıda kayıp yaşanması, artan gıda fiyatları, mülteci
dramları ve bunun ülkede yarattığı tansiyon, yükselen vakalar, yeni varyant
söylentileri, okulların açılmasının belirsizliği ve sonrasında açılmanın getirdiği
telaş, öte yanda biten yazı yakalama kaygısı ve kışın getirmesinden içten içe korktuğumuz
yeni pandemi tedbirleri Ağustos ayını zorlu kılan nedenlerden bazıları.
Ağustos ayının günlük
sohbetlerine felaketler damga vurdu, yılların köklenmiş gündem maddesi ekonomi
ile son bir buçuk yılı tanımlayan pandemi gündemin alt sıralarına düştü:
günlerimizi yangınları, sel felaketini ve mültecileri konuşarak geçirdik.
Bu üç konu gündemi
belirlerken, toplumun geleceğine de damga vurdular.
Öncelikle hemen
belirtmek gerekiyor ki, tüm bu çalkantılı gündem nedeniyle kendimizi iyi
hissetmiyoruz. Üç büyük ilde yaşayan metropollü tüketicilerin yarısından
fazlası bugünlerde kendini kötü, mutsuz, endişeli, üzgün ve bunalmış
hissediyor. Kendini iyi hissedenler de toplumun ancak beşte ikisine yaklaşıyor
(1).
Kötümser ruh hali içinde
olanlar ağırlıklı olarak 35 yaş ve üzerindeki yetişkinler, kadınlardan ziyade
erkekler ile orta alt ve alt sınıflar. Toplumun diğer kesimleri ise göreceli
olarak kendini daha iyi hissediyor. Metropollü tüketiciler bu anlamda tam
ortadan ikiye ayrılmış gibi.
Bugünkü karamsar ruh
hali geleceğimize de yansımış durumda. Geleceğe dair iyimserliğimiz kaybolmuş
durumda.
Metropollü tüketicilerin yüzde 54’ü önümüzdeki on iki ay içinde Türkiye ekonomisinin daha da kötüye gideceğini düşünürken, yalnızca yüzde 19’u önümüzdeki bir yılın iyi geçeceğine inanıyor. İyimser tüketici kitlesinin oranı 2018 Ağustos ayından bu yana ölçtüğümüz en düşük düzeye inmiş bulunuyor. İyimserliğin dip noktasındayız.
Üstelik, genel
eğilimlerin tersine, tüketicilerin kendi hane durumları ile ilgili gelecek
beklentileri daha pozitif. Metropollü tüketiciler ülkesinden, ülke ekonomisinin
geleceğinden daha çok kendisine güveniyor.
Toplum Ağustos ayında
önemli bir kırılma anını daha yaşıyor. Bu kırılma anının hükümet ve siyasi
partiler üzerinde de önemli etkileri var. Toplum karamsar bir ruh hali içinde
siyasi kartları yeniden dağıtıyor ve dengeleri değiştiriyor. Türkiye, yaz
aylarının sonunda yeni bir döneme merhaba diyor.
(1) Sia Insight (Ağustos
2021) Ekonomik Gündem Araştırması, üç
büyük il 18-65 yaş grubu temsili 411
tüketici ile CATI bilgi toplama yöntemi kullanarak görüşme.
Yorumlar
Yorum Gönder