Kayıtlar

covid-19 etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

YOKSULLUK

Resim
  Geçtiğimiz senenin sonundan bu yana üzerinde en çok düşünmeye başladığımız, anlamaya çalıştığımız ve tartıştığımız kavramların başında yoksulluk ya da yoksullaşma geliyor. 2018 Ağustos’undan bu yana ne olduğu ve özellikle kök nedenleri üzerinde toplum olarak bir türlü hemfikir olamadığımız ekonomik kriz ne zamanki cepleri sarsmaya ve sofradan bazı şeylerin kalkmasına neden olmaya başladı, siyasi tercihlerimizden bağımsız olarak toplumun çok küçük bir kesimi hariç ezici çoğunluğumuz ülkedeki ekonomik krizin varlığını kabul ettik. Dışarıda uzun bir süredir var olan kriz evlerden içeri girmiş oldu. Bu farkındalık ve kabulleniş yoksullaşma sürecindeki birinci adım oldu. Meselenin ikinci adımda ise yoksullaşma sürecini enflasyon oranının doludizgin yükselmesi ile birlikte deneyimlemeye başladık. Bu öyle bir deneyimleme ki, toplumdaki küçük bir azınlık dışındaki hemen hemen herkes bu süreci yaşıyor, onun bir parçası konumunda. Hepimizin yoksullaşması ayrı bir hikâye anlatıyor ve yo...

GERİYE KALAN

Resim
Bireyler, markalar, şirketler, kurumlar, toplumlar, devletler ve aslında içinde yaşadığımız sistemin kendisi 2020 yılının başından beri radikal bir dönüşümün içinden geçiyor. Bu radikal dönüşüm kısa bir süre içinde tüm dünyayı etkisi altına aldı ve bu dönüşümün ne zaman sonuçlanacağına dair bir öngörümüz yok. Dünya ciddi şekilde bir kırılma yaşıyor. Bu radikal dönüşümü geçtiğimiz yıldan bu yana yakından takip ediyoruz, anlamaya ve anlamlandırma çalıyoruz. Üzerine yazılar ve kitaplar yazıyoruz, konferanslarda, zirvelerde ve webinar’larda konuşuyoruz. Hepimizin peşinde olduğu ve yanıtlandırmaya çalıştığı soru da net: bu günlerden geriye ne kalacak?   Pandemi Dönemi’nden Geriye Kalanlar COVID 19 Dönemi hepimiz için acılı bir dönem oldu. Çok ciddi can kayıpları verildi, hastalıklar yaşandı, üstelik her şeye rağmen bu kayıplar devam ediyor; öte yandan, ekonomik olarak yaralandık, çok şey kaybettik. Siyasetin düzenleyici gücünü tüm dünyada hepimiz test ettik, özgürlüklerin sını...

KAZANAN MARKALAR

Resim
KAZANAN MARKA OLMAK İÇİN NELER YAPMAK GEREKİYOR?   “Tüketiciler markalardan hızlı hareket edebilen, bu döneme has yenilikçi ürün ve hizmetler geliştirme gücüne sahip, endişe giderici ve iyi hissettiren, sorunlara çözüm sağlayan ve hayatın devamlılığına destek olacak bir rol üstlenmesini beklemektedir. Geleceğin başarılı markalarının mimarisinde bu özellikler bulunacak. ” Mart 2020’den itibaren yaşadığımız belirsizlik ve kaygı dolu günlerde tüketicilerin beklentileri ve öncelikleri de değişti. Araştırmalarla tüketicilerin nabzını tutan kuruluşlar bu değişime kolayca uyum sağladılar. Ülkemizin önce gelen araştırma kuruluşlarından Sia Insight’ın Genel Müdürü ve Kurucu Ortağı olan Hüseyin Tapınç’la pandemi döneminde ortaya çıkan tablo hakkında bir söyleşi gerçekleştirdik. “Markalar dünyası tüketici beklentilerini anlamada ve karşılamada sınıfta kaldı.” diyen Tapınç, başarılı markaların yaptıklarını araştırmalar ışığında Dünya okurları için özetledi.  Tüketici cephesinde neler de...

AMCA

Resim
  Türkiye dahil Avrupa’nın güney ülkeleri Haziran ve Temmuz aylarında normalleşme adına hızlı adımlar atmaya başladılar. Orta ve Kuzey Avrupa ülkeleri ise özellikle Delta varyantından dolayı hala temkinli davranmaya devam ediyor, kısıtlamaları sürdürüyorlar. Güney Avrupa ülkelerinin bu hızlı normalleşme sürecindeki motivasyon kaynağı hepimizin bildiği gibi turizm geliri. Türkiye tüm bu ülkeler arasında normalleşme sürecinde en hızlı ve büyük adımları atan ülkelerden birisi oldu. Turizme yönelik beklentiler ile birlikte aşılanma oranının hız kazanması ve vaka sayılarının düşmesi ile Türkiye iki konu haricinde pandemi ile ilintili tüm yasakları 1 Temmuz itibarı ile kaldırdı. Bu yasaklardan ilki çok da ses getirmeyen nargile servisi yasağı oldu. İkinci yasak ise toplumda çok ses getirdi; müzik yasağı. Temmuz öncesinde konaklama tesisleri haricinde saat 21:00’de sona eren müzik yayınları Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “kusura bakmasınlar, gece kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yoktu...

EŞİK

Resim
Bugünlerde hepimizin tartışmasız bir şekilde üzerinde hemfikir olacağı ender konuların başında tahammül eşiklerimizin düşmüş olması gelmektedir. Hiçbirimizin hiçbir şeye hiç kimseye neredeyse tahammülü kalmadı. Bu tahammülsüzlüğün arkasında farklı faktörler rol oynuyor, her birisinin tahammülsüzlüğümüz üzerindeki etki gücü son derece farklı. Ancak, tüm bu faktörleri tek bir şemsiye başlık altında değerlendirme şansımız bulunuyor: kaos. Biz bugün insanlık olarak hayatımızdaki birçok şeyi yeniden tanımlıyoruz ve COVID 19 ruh dünyamızın haritasını yeniden şekillendiren en büyük güç. Biz insanlık olarak geçtiğimiz yıldan bu yana son derece ciddi bir travma ile sınandık ve travmanın yarattığı sürecin her bir aşamasını deneyimledik. Bir virüsün tetiklediği bu süreç hayatta kalma mücadelesi ile birlikte günlük hayat pratiklerimize damga vurdu. Bazı hayat pratiklerini hayatımızdan çıkarttık, yepyeni pratikleri günlük hayatımıza dahil ettik. Bu pratiklerin ömründen bağımsız olarak her biris...