İKİNCİ YARI

2022 yılının ilk yarısını bitirdik, ikinci yarıya girdik. Tüm araştırmaların ortak bir şekilde gösterdiği gibi bu seneye damga vuran temel konu ekonomik kriz ve hayat pahalılığı oldu; olmaya devam edecek gibi de görünüyor. Günlük sohbetlerin ana malzemesi artan gıda ve içecek fiyatları, akaryakıta ve ısınma kaynaklarına gelen zamlar, geçim sıkıntısı ve azalan satın alım gücümüz. Günlük konuşmalar dönüp dolaşıp aynı sorular etrafında kilitlenip duruyor: ne olacak bu halimiz, nasıl dayanacağız, hayata nasıl devam edeceğiz? Bundan tam bir sene öncesine baktığımızda temel endişe kaynaklarımız el değmemiş gibi aynen duruyor. Üçte ikimiz işimizi/ evimizdeki birisinin işini kaybetmesinden endişe duyarken, dörtte üçümüz de mevcut borçlarımızı ödeyememekten endişeleniyoruz. Geçen yıl haziran ayında her on kişiden sekizi için ekonomik kriz bir endişe nedeniyken, bu sene bu oran her on kişiden dokuza ulaştı. Endişe kaynaklarımız sabit, ama geçen seneye kıyasla geleceğe çok daha karamsar bak...