Kayıtlar

iş dünyası etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

GERİYE KALAN

Resim
Bireyler, markalar, şirketler, kurumlar, toplumlar, devletler ve aslında içinde yaşadığımız sistemin kendisi 2020 yılının başından beri radikal bir dönüşümün içinden geçiyor. Bu radikal dönüşüm kısa bir süre içinde tüm dünyayı etkisi altına aldı ve bu dönüşümün ne zaman sonuçlanacağına dair bir öngörümüz yok. Dünya ciddi şekilde bir kırılma yaşıyor. Bu radikal dönüşümü geçtiğimiz yıldan bu yana yakından takip ediyoruz, anlamaya ve anlamlandırma çalıyoruz. Üzerine yazılar ve kitaplar yazıyoruz, konferanslarda, zirvelerde ve webinar’larda konuşuyoruz. Hepimizin peşinde olduğu ve yanıtlandırmaya çalıştığı soru da net: bu günlerden geriye ne kalacak?   Pandemi Dönemi’nden Geriye Kalanlar COVID 19 Dönemi hepimiz için acılı bir dönem oldu. Çok ciddi can kayıpları verildi, hastalıklar yaşandı, üstelik her şeye rağmen bu kayıplar devam ediyor; öte yandan, ekonomik olarak yaralandık, çok şey kaybettik. Siyasetin düzenleyici gücünü tüm dünyada hepimiz test ettik, özgürlüklerin sını...

BÜYÜK KAÇIŞ

Resim
    Bugün Türkiye nüfusunun yaklaşık 13 milyonunu genç olarak tanımladığımız 15-24 yaş grubu bireyler oluşturuyor. Bu gençlerin yüzde 29’u çalışma ve yüzde 51’i de eğitim hayatının içinde yer alıyor. Gençler arasında hem okuyan hem de çalışan bir yüzde 9’luk kitle var, geri kalanlar ya sadece eğitim dünyasının ya da çalışma dünyasının içindeler. Gençler hangi kitle içinde yer alırlarsa alsınlar bugün mutlu değiller. Çalışan gençler işlerinden, okuyan gençler de eğitim sisteminden hoşnut değiller. Pandemi öncesinde 2019 yılında Türkiye gençlik nüfusu temsili gerçekleştirdiğimiz bir araştırmada çalışan gençlerin yüzde 77’sinin hayalindeki işi yapmadığını, işyerlerine sadık olmadıklarını ve yüzde 49’unun da çalıştığı işyerinden ayrılma planları yaptığını tespit etmiştik. Üstelik ayrılma planları yapanlar bunu bir sene gibi kısa bir dönem içinde gerçekleştirmeyi planlıyorlardı. Pandemi sonrası 2021 yılında yaptığımız yine Türkiye temsili bir başka gençlik araştırmasında da g...

KARAMSARLIK

Resim
  Tüm dünya ile birlikte bir alt üst oluşu yaşadığımız 2020 yılından sonra, başladığı ilk günden beri son derece hareketli bir gündeme sahip 2021’i geride bırakıp, yeni bir yıla girdik. Biz araştırmacılar yılın bu dönemlerini oldukça çok seviyoruz; geçen bir yılın muhasebesini yapıp, gelecek ile ilgili beklentileri ve öngörüleri almayı önemsiyoruz. Bu nedenle tüketicilere ve iş dünyasına kulak kabartıyoruz. Bugünden yarına bakarak geleceğimizi öngörmeye çalışıyoruz. Genel olarak toplumlar da yeni bir başlangıcı seviyor, sanki her şey bir anda düzelecekmiş, sorunlarımızı bir anda geride bırakıverecekmişiz gibi yeni yıla girişler heyecan yaratıyor; iyimserlik tavan yapıyor. Ancak, bu son cümlenin zaman kipi hatalı oldu, bu toplumsal kural son birkaç yılda bozuldu. Son yıllarda yeni yıla girişlerimiz çok fazla iyimserlik aşılamıyor bize. Yeni yıl coşkumuz örselendi. Bu gerçeğe rağmen, gelenekselleşen sorularımızı sormaya devam edebiliriz. Bizi nasıl bir yıl bekliyor, 2022’ye yönel...

2022

Resim
  Son derece hareketli bir gündeme sahip 2021’i geride bırakıp, yeni bir yıla girdik. Biz araştırmacılar aslında yılın bu dönemlerini oldukça çok seviyoruz; geçen bir yılın muhasebesini yapıp, gelecek ile ilgili beklentileri ve öngörüleri almayı önemsiyoruz. Bugünden yarına bakmak vazgeçilmezlerimiz arasında yer alıyor. Bizi nasıl bir yıl bekliyor, 2022’ye yönelik beklentilerimiz neler? 2022 bize neler getirecek? Bu sorulara yanıt aramaya başladığımız dönem ekonomi dünyasında büyük çalkantıların yaşandığı anlara denk geldi. Döviz kurları bir gün içinde çift haneli rakamlarda yukarı ya da aşağı yönde hareketlenirken, fiyatlarda yaşanan hızlı değişim tüketicileri derin endişelere yöneltti. Altın fiyatları tavan yaparken, borsada işlemler birkaç kez durduruldu. Tüketici Güven Endeksi tüm zamanların en düşük seviyesine geriledi. Tüm bunlar yaşanırken, Hükümet yeni bir ekonomi paketini devreye sokarak dövizdeki hareketlenmeye son vermeye çalıştı; Türk Lirası yabancı paralar karşısın...

ÇATIŞMA

Resim
Geçtiğimiz ay Sia Insight’ın Future of Work temalı insan kaynakları zirvesi için gerçekleştirdiği “İnsan Kaynakları Dünyasında Yeni Denge Arayışları” başlığını taşıyan araştırmanın “yetkinlik yönetimi” bölümünü ele almıştım. Bu yazıda da aynı araştırmanın pandemi döneminde insan kaynakları yönetimi alanında ortaya çıkan çatışma ve kaygı alanları bölümünü gündeme getirmek istiyorum. Sia Insight’ın araştırması büyük ve orta ölçekli şirketlerin üst düzey yöneticilerinin (CEO, Genel Müdür ve Genel Müdür Yardımcısı), İK yöneticilerinin (CHRO, İK Direktörleri) ve ağırlıkla İK alanında çalışan orta düzey 103 profesyonel yöneticinin katılımıyla online olarak içinde bulunduğumuz yılın Şubat ve Mart aylarında gerçekleştirildi. COVID 19 pandemisi toplumsal yaşamda değişimleri ve dönüşümleri beraberinde getirdi ve iş dünyası da bu devinimden payını alıyor. Hem yurtdışında hem de ülkemizde mekan ve zaman yönetimi başta olmak üzere iş dünyasının hemen her alanı yeniden tanımlanıyor ve bu yenide...