Kayıtlar

marka etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

GERİYE KALAN

Resim
Bireyler, markalar, şirketler, kurumlar, toplumlar, devletler ve aslında içinde yaşadığımız sistemin kendisi 2020 yılının başından beri radikal bir dönüşümün içinden geçiyor. Bu radikal dönüşüm kısa bir süre içinde tüm dünyayı etkisi altına aldı ve bu dönüşümün ne zaman sonuçlanacağına dair bir öngörümüz yok. Dünya ciddi şekilde bir kırılma yaşıyor. Bu radikal dönüşümü geçtiğimiz yıldan bu yana yakından takip ediyoruz, anlamaya ve anlamlandırma çalıyoruz. Üzerine yazılar ve kitaplar yazıyoruz, konferanslarda, zirvelerde ve webinar’larda konuşuyoruz. Hepimizin peşinde olduğu ve yanıtlandırmaya çalıştığı soru da net: bu günlerden geriye ne kalacak?   Pandemi Dönemi’nden Geriye Kalanlar COVID 19 Dönemi hepimiz için acılı bir dönem oldu. Çok ciddi can kayıpları verildi, hastalıklar yaşandı, üstelik her şeye rağmen bu kayıplar devam ediyor; öte yandan, ekonomik olarak yaralandık, çok şey kaybettik. Siyasetin düzenleyici gücünü tüm dünyada hepimiz test ettik, özgürlüklerin sını...

DÖNÜŞÜM 2

Resim
Geçtiğimiz ayki yazımda (DÖNÜŞÜM 1)  pazarlama araştırmalarının öznesi olan insanın daha doğru anlaşılması için toplumsal bir bağlam içinde ele alınmasının bir zorunluluk olduğunun ve bunun için de pazarlama araştırmalarının farklı disiplinler ile el ele çalışması gerektiğinin altını çizmiştim. Araştırmaların ilk ittifak kurması gereken disiplin de demografi, çünkü Türkiye inanılmaz bir hızda bir çok açıdan önemli değişimler geçiyor. Kaldığımız yerden devam edecek olursak, değişen nüfus yapımızın altı çizilmesi gereken üç önemli özelliği bulunuyor. Bunlardan birincisi, hızlı kentleşme oranı, ikincisi değişen hane yapısı ve üçüncüsü de yükselen eğitim düzeyi.   Değişen Nüfus Yapımız Her ne kadar Türkiye’deki kentleşme oranı büyükşehir statüsü tanımlamalarından dolayı 2010’lu yıllarda ciddi bir sapma yaşasa da Türkiye’nin hızla kentleşen bir nüfusa sahip olduğu yadsınamaz bir gerçek (3) . 1980’li yıllarda nüfusun sadece yüzde 44’ü kentlerde yaşarken, 2000 yılına geldiği...

THY

Resim
  THY. Bu üç harf bugün Türkiye’nin en değerli markasını temsil ediyor. Marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance’e göre Türk Hava Yolları 1 milyar 604 milyon dolarlık marka değeri ile 2022’de Türkiye’nin en değerli markası konumunda. Türk Hava Yolları son yıllarda ülke sınırları içinde bu önemli pozisyonun liderliğini başka bir markaya kaptırmıyor, ligin en üst sırasında yer alıyor. Türkiye’nin en önemli markasının finansal değerinin uluslararası arenadaki gücünü gözümüzde canlandırmak adına paylaşayım, yine aynı kuruluşa göre dünyanın en değerli markası Apple ve değeri 355 milyar dolar ve 60 milyar 700 milyon dolar ile Avrupa’nın en değerli markası da Mercedes – Benz. Türk Hava Yolları’nın kendi kategorisi içinde dünyanın en değerli markası Delta Airlines ve bu hava yolunun marka değeri de 7 milyar 300 milyon dolara ulaşmış durumda. Bu rakamlar ve uluslararası kıyaslamalar Türk Hava Yolları’nın değerini azaltmaz, onun Türkiye’nin en değerli markası olduğu gerçeğini de deği...

METAVERSE

Resim
Gün geçmiyor ki metaverse ile ilgili yeni bir haber ve gelişme ile karşılaşmayalım; son aylarda sosyal medyada ve yazılı basında önümüze sürülen haberler sayesinde şimdiden metaverse ile yatıp kalkmaya başladık. Metaverse pazarlama dünyası başta olmak üzere, birçok alanda yeni bir heyecan yarattı; markalar ve şirketler bu yeni dünyanın kapılarından ilk giren olmak için büyük bir çaba harcıyor bugünlerde. Zaten hepimiz her an yeni bir heyecan, yeni bir başlangıç, yeni bir şey arayışı içindeyiz; metaverse bu anlamda ilaç gibi geldi.   Metaverse’un Hayatımıza Girişi Metaverse birçoğumuzun dünyasına Mark Zuckerberg’un Ekim 2021’de Facebook, WhatsApp ve Instagram şirketlerinin şemsiye markası Meta’yı ve metaverse teknolojisini duyurduğu bir konferans ile girdi. Zuckerberg o gün metaverse teknolojisini kısaca ekranların yerini AR ve VR gözlüklerinin alacağı ve interneti üç boyutlu yaşayabileceğimiz bir deneyim olarak aktardı ve metaverse için “geleceğin teknolojisi, internetin ik...

ÇEVRE

Resim
  Ülke gündemi yine alt üst durumda; ekonomik kriz, para piyasaları, dış siyasette yaşanan gelişmeler, iç siyaset dinamikleri derken oldukça hareketli günlerden geçiyoruz. Sakin geçen tek bir günümüz yok. Ancak, tüm bu hararetli ve dinamik gelişmelere rağmen ara sıra da olsa gündemimize girebilen başka konular da var. İklim krizi ve onun yarattığı sonuçlar dönem dönem gündemimize giren konuların başında yer alıyor. Yakın dönemde yaşanan orman yangınlarını ve son derece kurak geçen yaz aylarını bir kenara bırakacak olursak, iklim krizi son dönemde üç vesile ile gündemimizde yer alıyor.   Paris ve Glasgow Zirveleri Öncelikle ABD’nin terk ettiği Paris İklim Anlaşması’na yönetimin değişmesi ile birlikte hemen geri dönmesi ve dünyada en çok emisyona sahip ve İklim Anlaşması dışında kalmış birkaç ülkeden biri olan Türkiye’nin bu anlaşmaya taraf olduğunu açıklaması iklim krizi ile ilgili konuların gündeme yeniden girmesine olanak sağladı. Hatırlanacağı gibi, Cumhurbaşkanı Erd...