Kayıtlar

ekonomi etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

DEĞİŞEN DENGELER

Resim
  Son günlerde akademisyenler, gazeteciler ve araştırmacılar tarafından kamuoyu, daha doğrusu seçmen eğilimleri araştırmaları hakkında yazılan birçok yazı ile karşılaşıyorsunuzdur. Bu tür yazıların araştırma okuryazarlığının gelişmesine destek sağladığı sürece son derece değerli çalışmalar olduğuna inanıyorum. Ne yazık ki, bırakın ortalama eğitim seviyesi sekiz sene ile sınırlı toplumu, bu tür araştırmaları kullanan ve toplumla paylaşan medya mensuplarının bile araştırma okuryazarlığı oldukça sınırlı. Bu da kaliteli araştırmalar ile defolu çalışmaların bir arada gündeme gelmesine ve sonuçta bilgi kirliliğine, demokratik ve çağdaş toplumların vazgeçilmezi olan kamuoyu araştırmalarının itibarının lekelenmesine neden oluyor.   Pazarlama araştırmaları nasıl pazarlama dünyasının karar alma süreçlerinin vazgeçilmez bir parçasıysa, aynı şekilde kamuoyu araştırmaları da siyasi partilerin ve siyasetçilerin, toplumsal kurumların ya da sivil toplum örgütlerinin çalışmalarının ayrılma...

SALGIN

Resim
  Hepimizin kendi günlük hayatında şahit olduğu gibi pandemide yeni bir aşamaya geçmiş bulunuyoruz. Her geçen gün daha fazla sayıda bir aile üyesinin, akrabanın, arkadaşımızın ya da bir tanışımızın (yeniden) pozitif olduğunu öğreniyoruz ya da bizzat kendimiz bu virüsü alıyoruz. Çevremizden yola çıkarak geliştirdiğimiz bu deneyim ve bilgi rakamlara da yansıyor. Her ne kadar resmi rakamlara yönelik tartışmalar olsa da Sağlık Bakanlığı verileri Haziran ayından bu yana vaka ve vefat sayılarının hızla yükseldiğini ortaya koyuyor. 30 Mayıs – 05 Haziran 2022 tarihleri arasında kayıtlara geçen haftalık vaka sayısı 7.322 ve vefat sayısı 19 iken, 25 Temmuz – 01 Ağustos 2022 tarihlerinde bu sayılar sırasıyla 406.322 ve 337 olarak açıklandı. Son iki ay içinde vaka sayılarında elli kattan ve vefat sayılarında da on yedi kattan daha fazla artış oldu. Bundan tam bir sene önce 2021 yılında 30 Mayıs – 05 Haziran tarihleri arasındaki haftalık vaka sayısı 46.616 ve vefat sayısı 797 olarak açıkl...

SORUNLAR

Resim
  İnsan beyni oldukça seçici, olumsuzlukları kaydetmeyip mümkün olduğu kadar olumlu gelişmelere odaklanıyor, sadece olumlu olan şeyleri zihinde tutmak için çabalıyor. Zaten daha yarı yolda envaiçeşit “akıl oyunları” oynayarak gerçeği eğip büküyor, zihni berraklaştırmaya ve rahatlatmaya çalışıyor.   Bizim gibi toplumlarda hem bireysel beyinlerin hem de toplumsal belleğin işi zor. Daha yoğun mesai yapıyorlar; çünkü bu toplumda sürekli negatif gelişmelere maruz kalıyoruz. Beynimiz devamlı fazla mesaide. Üretici zihinler de toplumsal gündemde olan olumsuzlukları dillendirmek ve yazmak zorunda kalıyor. Kaçış çözüm değil. Gündemde ne varsa, entelektüel üretim de onun üzerine oluyor. Yoksa kim istemez ki, toplumsal gündeme damga vuran bir filmden, bir kitaptan, bir şarkıdan, bir buluştan ya da kişi başı artan süt tüketiminden, 100 kişi başına düşen elektrikli araba sayısının yükselmesinden ya da milli gelirin geçen seneye kıyasla bilmem kaç bin dolar artmış olmasından söz etmeyi....

ÖFKE

Resim
    Bugün 19 Mayıs. Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı. Türkiye 1981 yılından beri bu adla kutluyor bu bayramı. Ancak, topluma sorsak bugün neyi kutluyoruz diye, büyük bir çoğunluk “gençlik bayramı” ya da “gençlik ve spor bayramı” diye yanıt verecektir. Bu bayram gençler ile özdeşleşmiş bir bayram. Ben de son iki yıldır bu bayrama denk gelen yazılarımı gençlik üzerine yazıyorum. Bugün de bir istisna olmayacak. TÜİK’e göre, 2021 sonu itibarıyla 15-24 yaş grubuna mensup 12.971.289 genç Türkiye nüfusunun yüzde 15.3’ünü oluşturuyor. Yine TÜİK verilerine göre, bu gençler arasında 18 – 24 yaş grubuna mensup olanların yüzde 45’i kendisini mutlu ve yüzde 20’si de mutsuz olarak tanımlıyor 2021 Yaşam Memnuniyeti Araştırması verilerine göre. Bir önceki sene mutsuz olanların oranı yüzde 14 iken, bir yıl içinde 6 puan birden yükselerek yüzde 20’ye ulaşmış bu kesim; mutlu olanların oranı da yüzde 47’den yüzde 45’e düşmüş (1) . Zamanı biraz daha geriye saracak olursak, 2018 yılınd...

SADAKAT

Resim
Müşteri memnuniyeti ve sadakati alanında yürütülen araştırmaların üzerinde hemfikir olduğu temel çıkarımlardan birisi başarılı şikâyet yönetimi çalışmalarının yüksek sadakat ile sonuçlanmasıdır.   Şikâyet yönetimini geniş kapsamlı bir şekilde düşünmekte fayda bulunuyor. Şikâyet yönetimi en basit anlamıyla satın alınan ürün ve hizmet ile ilgili olumsuz bir durum yaşandığında ilgili şirkete farklı kanallardan yazılı ya da sözlü ulaşmayı kapsadığı kadar, sorun yaratan ürün ve hizmeti günlük sohbetlerimizin konusu yapmaya ya da sosyal medya paylaşımlarımızda yer vermeye kadar uzanabilir. Şikâyetlerin şirket tarafından başarılı bir şekilde ele alınması ve bu alanda müşteri beklentilerinin karşılanması ya da karşılanacağına dair adımlar atılması müşterilerin tavsiye mekanizmasını olumlu yönde işletmekte, müşteri sadakatini sağlamakta ve müşterilerin markanın aktif savunuculuğunu yapmalarında öncü rol üstlenmektedir. Üstelik bu mekanizma istisnasız olarak hemen her sektörde benze...

ENFLASYON

Resim
  2021 yılından 2022’ye geçişimize eşlik eden en önemli konulardan biri çeşitli ürün ve hizmetlerde yaşanan fiyat artışları ve yaklaşık 20 yılın sonrasında ülkenin karşı karşıya kaldığı yüksek enflasyon oranı oldu. Bir önceki yılın resmi enflasyon oranı tüketici fiyatlarında yüzde 36 ve üretici fiyatlarında da yüzde 80 olarak açıklandı. 27 Ocak günü de Merkez Bankası 2022 ve 2023 yıl sonu enflasyon tahminlerini revize etti. Merkez Bankası Başkanı 2022 yıl sonu tahminlerini yüzde 11.8’den yüzde 23.2’ye yükseltti. Bu resmi açıklamaların öncesinde tüketiciler arasında yüksek enflasyon beklentisi zaten son derece yaygındı. Metropol illerinde aralık ayında gerçekleştirdiğimiz araştırmaya göre, tüketicilerin yaklaşık yüzde 70’i önümüzdeki bir yıl içinde fiyatların yükselmesini zaten bekliyordu ve bu oran bugüne dek ölçtüğümüz en yüksek oran olarak önümüzde bulunuyor. Tüketiciler bugün her ne kadar enflasyonun yükseleceğine dair bir beklenti içinde olsalar da burada son derece önemli ...

ERTELEME

Resim
  Bugünlerde hepimiz oturuyoruz, kalkıyoruz ekonomiden konuşuyoruz. Kimimiz artan fiyatlar diyoruz, kimimiz enflasyon diyoruz, kimimiz de geçim sıkıntısı; ama sözcükler dönüp dolaşıp ekonomi etrafında kilitleniyor. Bugün toplumun büyük bir kesime göre Türkiye’nin en önemli sorunu ekonomi ve zamlar. Bazılarımızı artan gıda fiyatları, kimilerimizi son gelen elektrik ve doğalgaz faturaları çarpıyor, bazılarımız da her ürün ve hizmette yaşanan fiyat artışları karşında far görmüş tavşan misali donup kaldık, ne yapacağımızı bilemiyoruz.   Devletin resmi rakamları da vatandaşların yaşadığı bu şoku belgeliyor. Kasım ayında yüzde 21.31 olarak açıklanan tüketici fiyat endeksi, aralık ayında yüzde 36.08 ve ocak ayında da yüzde 48.69 olarak açıklandı TÜİK tarafından. Alternatif enflasyon hesapları çok daha büyük oranlardan söz ediyor. Enflasyon katlanarak büyüyor. Tüketiciler geleceğe endişe içinde bakıyor. Tüketicilerin enflasyon karşısında yaşadığı şokun şiddetini arttıran çok öneml...

2022

Resim
  Son derece hareketli bir gündeme sahip 2021’i geride bırakıp, yeni bir yıla girdik. Biz araştırmacılar aslında yılın bu dönemlerini oldukça çok seviyoruz; geçen bir yılın muhasebesini yapıp, gelecek ile ilgili beklentileri ve öngörüleri almayı önemsiyoruz. Bugünden yarına bakmak vazgeçilmezlerimiz arasında yer alıyor. Bizi nasıl bir yıl bekliyor, 2022’ye yönelik beklentilerimiz neler? 2022 bize neler getirecek? Bu sorulara yanıt aramaya başladığımız dönem ekonomi dünyasında büyük çalkantıların yaşandığı anlara denk geldi. Döviz kurları bir gün içinde çift haneli rakamlarda yukarı ya da aşağı yönde hareketlenirken, fiyatlarda yaşanan hızlı değişim tüketicileri derin endişelere yöneltti. Altın fiyatları tavan yaparken, borsada işlemler birkaç kez durduruldu. Tüketici Güven Endeksi tüm zamanların en düşük seviyesine geriledi. Tüm bunlar yaşanırken, Hükümet yeni bir ekonomi paketini devreye sokarak dövizdeki hareketlenmeye son vermeye çalıştı; Türk Lirası yabancı paralar karşısın...