Kayıtlar

Kemal Kılıçdaroğlu etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

HASARLI İLETİŞİM

Resim
  Kemal Kılıçdaroğlu’nun içinde bulunduğumuz ayın başında yapmış olduğu başörtüsü çağrısının yarattığı toplumsal rahatsızlıkları bir önceki yazımda ayrıntısı ile yazmıştım (Altın Tepsi) . O yazının da Kılıçdaroğlu ile ilgili olarak en azından bir süreliğine son yazı olduğunu düşünmüştüm. Yanılmışım. Kılıçdaroğlu toplumsal gündemden kalkmış ve kimsenin konuşmadığı türban meselesini durduk yere gündeme getirirken Meclis’te iktidarın dezenformasyon ve muhalefetin de sansür yasası olarak tanımladığı yasanın maddeleri görüşülmeye başlanmıştı. Bu yasanın ülkenin son yıllarda en çok tartıştığı ve tüm toplumun hayatını derinden etkileyecek yasalardan birisi olduğu tartışma götürmez bir gerçek olarak karşımızda duruyor. CHP Genel Başkanı ve Altılı Masa’nın müstakbel Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu yine bu yasanın konuşulduğu ve Meclis’te kabul edildiği günlerde ABD’ye bir geziye gitti. Bu gezinin içeriği ve başarılı bir gezi olup olmadığı basında çok tartışıldı, bunları tekrar etmeye g...

ALTIN TEPSİ

Resim
  Kemal Kılıçdaroğlu’nun 3 Ekim akşamı sosyal medya platformlarından yaptığı “Bazı şeyler yürek ister, o yürek benim yol arkadaşlarımda var!” başlıklı, hem kendi partisi hem de iktidar için turnosal kağıdı görevini göreceğini iddia ettiği çağrısından ve sonrasında yaşananlardan dolayı çok rahatsızım.  İçim huzursuz. Kılıçdaroğlu, helalleşme şemsiyesi altına bu sefer başörtüsü konusunu alarak kadınların kılık kıyafeti üzerine yapılan siyasi tartışmaları sonsuza dek bir yana koymak adına bu konuda ertesi gün bir yasa teklifi vereceklerini duyurdu evinde yaptığı çağrıdan. Ertesi gün de üç maddelik yasa teklifini verdi CHP. Özünde kamu kurumlarında çalışan kadınların mesleki gereklilikler dışında kıyafet giymek ya da giymemek gibi bir zorlamaya tabi tutulmalarını engelleyen bir düzenlemeden söz ediyoruz. Benim rahatsızlığım nereden kaynaklanıyor peki?  Bu soruyu kaç kez sordum kendime.  Galiba yanıtı şu: İktidar partisinin (partilerinin) politikalarını ve ülkeyi yöne...

VİDEO

Resim
  Hatırlayanlarınız olacaktır, Türkiye geçtiğimiz sene yaz aylarında aşılanma sürecinin hız kazanması ve vakaların düşmesi ile birlikte hızlı bir normalleşme sürecine girmiş ve iki yasak hariç tüm pandemi ilintili yasakları kaldırmıştı. Bu yasaklardan biri bugün hala devam eden 24:00 sonrası müzik yasakları idi.   Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “kusura bakmasınlar, gece kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yoktur” cümlesi eşliğinde saat 21:00’den 24:00’e çekilen bu yasak Sia Insight’ın metropollü seçmenler nezdinde gerçekleştirdiği araştırmaya göre kamuoyunun büyük ilgisini çekmiş ve seçmenlerin çoğunluğu da bu yasağı desteklememişti (1) . Müzik yasağı ile ilgili olarak aynı dönemde ilginç bir gelişme daha yaşanmış ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu mutfağında hazırladığı bir videoyu gece yarısı tüm sosyal medya hesaplarından paylaşmış ve gençlere seslenmişti. Bu paylaşım, metropollü seçmenlerin yüzde 41’ine ulaşmıştı. Bu video ile ilgili tüm seçmen kitlesinin değerlendir...

HELALLEŞME

Resim
  Geçtiğimiz Salı günü Roboski Katliamı’nın onuncu yıldönümüydü. Zamanın acıları hafifletmediğinin en canlı kanıtlarından biri olan bu olayda sınır kaçakçılığı yaparken 17’si çocuk tam 34 kişi savaş uçaklarının dört ayrı bombardımanı sonucunda hayatlarını kaybetmişti. Dönemin Başbakan Yardımcısı Arınç yaşananlarla ilgili olarak resmi bir özür beklenmemesi gerektiğini, ancak ailelere tazminat ödeneceğini açıkladı. Aileler de kişi başına ödenen 123 bin liralık tazminatı geri çevirdi, tek kuruşuna dokunmadı. TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu da 2013 yılında tamamladığı çalışmasında yaşananlarda herhangi bir kasti durumun olmadığının altını çizdi. Geçtiğimiz on yılda da dava açılmasını gerektirecek bir şey olmadığı düşüncesinden yola çıkılarak sivil ve askeri mahkemelerde herhangi bir yargılama yapılmadı ve hatta ailelerin açtığı dava AİHM’den geri döndü. Tüm bu yaşananlar hafızalarda canlı iken, Roboski yıldönümünde CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu yakınlarını kaybedenlerin ailele...

AMCA

Resim
  Türkiye dahil Avrupa’nın güney ülkeleri Haziran ve Temmuz aylarında normalleşme adına hızlı adımlar atmaya başladılar. Orta ve Kuzey Avrupa ülkeleri ise özellikle Delta varyantından dolayı hala temkinli davranmaya devam ediyor, kısıtlamaları sürdürüyorlar. Güney Avrupa ülkelerinin bu hızlı normalleşme sürecindeki motivasyon kaynağı hepimizin bildiği gibi turizm geliri. Türkiye tüm bu ülkeler arasında normalleşme sürecinde en hızlı ve büyük adımları atan ülkelerden birisi oldu. Turizme yönelik beklentiler ile birlikte aşılanma oranının hız kazanması ve vaka sayılarının düşmesi ile Türkiye iki konu haricinde pandemi ile ilintili tüm yasakları 1 Temmuz itibarı ile kaldırdı. Bu yasaklardan ilki çok da ses getirmeyen nargile servisi yasağı oldu. İkinci yasak ise toplumda çok ses getirdi; müzik yasağı. Temmuz öncesinde konaklama tesisleri haricinde saat 21:00’de sona eren müzik yayınları Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “kusura bakmasınlar, gece kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yoktu...

LİDER

Resim
Geçtiğimiz yıl Ekim ayında metropol illerinde yaşayan seçmenlerin kendi siyasi tercihlerinden bağımsız olarak mevcut genel başkanlar sonrasında AKP ve CHP’nin başında hangi siyasetçiyi lider olarak görmek istediklerini sorgulamış ve günün siyasal yapısı ve aktörleri üzerine önemli bilgiler edinmiştik. Araştırma bulgularına göre metropollü seçmenlerin yüzde 28’i CHP’nin ve yüzde 41’i de AKP’nin bir sonraki genel başkanının kim olacağı ile ilgilenmiyordu. Kuşkusuz ki, seçmenlerin bir bölümü her şeye rağmen mevcut genel başkanlarından vazgeçemiyorlar ve onların liderleri olarak kalmasını istiyorlardı. Recep Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu bir yana, AKP içinde Süleyman Soylu ve Berat Albayrak; CHP içinde de Muharrem İnce, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş öne çıkan lider adayları olarak sıralanmıştı. AKP cephesinde Soylu metropollü seçmenlerin yüzde 16’sı ve Albayrak da yüzde 10’u tarafından Erdoğan sonrası dönemin veliahtı olarak öne çıkıyordu. CHP cephesinde de İnce yüzde 20, İmamo...

VELİAHT

Resim
  Cumhuriyet Halk Partisi Cumhuriyet’in kuruluşu ile yaşıt bir siyasi parti ve son Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu da 2010 yılının Mayıs ayından bu yana 10 yıldır partinin genel başkanlığı görevini sürdürüyor. Kılıçdaroğlu bugüne dek genel başkan olarak bir çok kez genel, yerel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yarıştı, referandumlara girdi ve bunların hiç birini kazanamadı. Genel başkan olarak katıldığı ilk genel seçimde (2011 yılı) CHP oyların yüzde 25.98’ini alırken, 2018 yılında yapılan son seçimlerde de oyların yüzde 25.32’sini aldı. İki seçim arasında seçmen tercih oranı hiç değişmedi, sabit kaldı. Kılıçdaroğlu yönetiminin en büyük seçim başarısı İyi Parti ittifakı ile girdiği ve HDP’nin de aday göstermeyerek bu ittifaka açık destek verdiği son yerel seçimler oldu. CHP uzun yıllar sonrasında bir ittifak içinde de olsa İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerini kazandı; İzmir’i elinde tuttu ve belediye başkanlıklarına Antalya, Adana ve Mersin gibi büyük şehir belediyeleri...