Kayıtlar

Kılıçdaroğlu etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

SEZEN

Resim
    Hepimizin hayatına dokunmuş, onun şekillenmesinde etkili olmuş kişiler vardır. Bu kişiler bazen sadece aile üyelerimiz ile kısıtlı kalırken, bazen de çeşitli kurumlar içinde karşılaştığımız, yolumuzun kesiştiği değerli insanlar ile birlikte artar ve çoğalır. Bazen de şahsen tanışmadığımız, ama hayatımıza farklı biçimlerde giriveren bazı kişiler yüzlerce tanıştan ve arkadaştan çok daha fazlasını katarlar hayatımıza. 47 yıldır yazan, söyleyen Sezen Aksu benim için öyle biri; 46 yıl önce “ben beni kendi içimde, bilmem ararsam bulur muyum” diye sorduğu andan beri bu böyle. O sıralarda o 22, bense 12 yaşımdaydım. 46 yıllık bu yol arkadaşlığında onun toplumunun kılcal damarlarına nasıl nüfuz ettiğini, her birimizin neden en azından bir Sezen Aksu şarkısı olduğunu, bu topraklarda toplumsal bir ikona nasıl dönüştüğünü gün be gün gözlemledim, bunun sırrını anlamaya çalıştım. O bir şifacı. O bizim kişisel ve toplumsal hayatımızın tarihçisi, o bizim aynamız. Kuşkusuz ki, beş ku...

AMCA

Resim
  Türkiye dahil Avrupa’nın güney ülkeleri Haziran ve Temmuz aylarında normalleşme adına hızlı adımlar atmaya başladılar. Orta ve Kuzey Avrupa ülkeleri ise özellikle Delta varyantından dolayı hala temkinli davranmaya devam ediyor, kısıtlamaları sürdürüyorlar. Güney Avrupa ülkelerinin bu hızlı normalleşme sürecindeki motivasyon kaynağı hepimizin bildiği gibi turizm geliri. Türkiye tüm bu ülkeler arasında normalleşme sürecinde en hızlı ve büyük adımları atan ülkelerden birisi oldu. Turizme yönelik beklentiler ile birlikte aşılanma oranının hız kazanması ve vaka sayılarının düşmesi ile Türkiye iki konu haricinde pandemi ile ilintili tüm yasakları 1 Temmuz itibarı ile kaldırdı. Bu yasaklardan ilki çok da ses getirmeyen nargile servisi yasağı oldu. İkinci yasak ise toplumda çok ses getirdi; müzik yasağı. Temmuz öncesinde konaklama tesisleri haricinde saat 21:00’de sona eren müzik yayınları Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “kusura bakmasınlar, gece kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yoktu...

DEPREM

Resim
  Deprem, en büyük korkumuz ölümle bizi sosyal olarak yüz yüze getiren en derin trajedi kaynaklarından birisi. Kuşkusuz doğal afetlerin hemen tamamı böyle; hepsi bizi toplumca ölüm gerçeği ile yüzleştiriyor. Yine de bizim bu ülkede en çok karşı karşıya kaldığımız afet deprem ve onun hayatımızdaki etki gücü diğer afetlerden daha büyük. Sel, yakın tarihimizde sıklığı ve yıkıcılığı ile depremin hemen arkasından geliyor ve iklim krizi nedeniyle bu gidişle hayatımızda daha da etkili olacak. İzmir depremi hepimizin hayatında derin izler bırakan depremlerden biri olarak hafızamıza kaydedildi. Depremde kaybettiklerimiz, bir mucize eseri hayata geri dönenler artık ortak anılarımızın bir parçası; depremle özdeşleşen apartman isimleri unutulmazlarımız arasına katıldı; Bayraklı sanki hepimizin bir dönem yaşadığı ortak mahallemiz; depremde canlı kurtulan kedilerin, köpeklerin yüzleri hafızamıza nakşedildi; depremzedelerin hayat hikayeleri artık hepimizin hikayesi. 2020 yılında bir çok depre...

SİYASET VE Z KUŞAĞI

Resim
Türkiye’de şu anda herkesin gözünün kulağının üzerinde olduğu toplumsal gruplar bulunuyor. İstanbul Sözleşmesi nedeniyle kadınlar ve LGBTİ gruplar ile sosyal ve siyasi tartışmaların odağında yer alan Z Kuşağı bu toplumsal grupların en başında yer alıyorlar. Gözler Z Kuşağı’na çevrilir çevrilmez, Sia Insight Marketing Türkiye için İstanbul, Ankara ve İzmir illerinde 11 – 15 Temmuz 2020 tarihleri arasında bilgi toplama aşamasını da Kolektif Piyasa Araştırma ve Danışmanlık’ın yaptığı bir Z Kuşağı Araştırması gerçekleştirdi. Araştırmanın bilgi toplama aşaması online gerçekleştirildi ve çalışmaya üç büyük ilin 15-20 yaş grubunu temsil niteliğine sahip 421 genç katıldı. Marketing Türkiye araştırma sonuçları ayrıntılı bir şekilde Eylül ayında okurları ile paylaşılacak, ancak öncesinde bu gençlerin toplumsal tartışmaların odağına gelmesine neden olan siyaset meselesine ve gençlerin siyaset ile ilişkisine çok da zaman kaybetmeden odaklanmak istiyorum.   Bundan iki yıl önce 15-25 ya...

SİGARAMIN DUMANINA SARSAM …

Resim
Sigaramın dumanına sarsam saklasam seni  Gitme gitme gittiğin yollardan dönülmez geri  Gitme gitme el olursun sevdiğim incitir beni … Ezginin Günlüğü’nün en güzel şarkılarından birisidir ‘Sigaramın Dumanına Sarsam’ (ya da 1980) ve bu şarkı geçen gece bir tweet sonrasında zihnimde dolanıp durmaya başladı. Zihin çok ilginç bir varlık, okuduğun 140 karakterlik bir yazı anında zihninde bir şarkıyı tetikliyor ve hemen ardından bir takım görsel kodlar şarkıya eşlik etmeye başlıyor. Sigara ve duman görüntüleri … İnsanlar … Zihin şöleni. Zihnin şöleni. Sigara birçok insanın hayatına bir dönem eşlik etmiş olan ya da etmeye devam bir “şey”. Şey yerine sigarayı ne olarak görüyorsanız onu söyleyebilirsiniz, onu yazabilirsiniz. Arkadaş, dost, sevgilinizin eş değeri, vazgeçilmeziniz, tutku objesiniz, bağımlılık nesneniz, tutsaklık anınız, nefret sembolünüz, yalnızlıktaki yol arkadaşınız, keyfinizin parçası, istediğiniz birisiyle tanışma vesileniz, özgürlüğünü...