Kayıtlar

güven etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

ENFLASYON

Resim
  2021 yılından 2022’ye geçişimize eşlik eden en önemli konulardan biri çeşitli ürün ve hizmetlerde yaşanan fiyat artışları ve yaklaşık 20 yılın sonrasında ülkenin karşı karşıya kaldığı yüksek enflasyon oranı oldu. Bir önceki yılın resmi enflasyon oranı tüketici fiyatlarında yüzde 36 ve üretici fiyatlarında da yüzde 80 olarak açıklandı. 27 Ocak günü de Merkez Bankası 2022 ve 2023 yıl sonu enflasyon tahminlerini revize etti. Merkez Bankası Başkanı 2022 yıl sonu tahminlerini yüzde 11.8’den yüzde 23.2’ye yükseltti. Bu resmi açıklamaların öncesinde tüketiciler arasında yüksek enflasyon beklentisi zaten son derece yaygındı. Metropol illerinde aralık ayında gerçekleştirdiğimiz araştırmaya göre, tüketicilerin yaklaşık yüzde 70’i önümüzdeki bir yıl içinde fiyatların yükselmesini zaten bekliyordu ve bu oran bugüne dek ölçtüğümüz en yüksek oran olarak önümüzde bulunuyor. Tüketiciler bugün her ne kadar enflasyonun yükseleceğine dair bir beklenti içinde olsalar da burada son derece önemli ...

VERİLER

Resim
  1926 yılında kurulan Türkiye İstatistik Kurumu, ülkemizin en yerleşik, en köklü kurumlarından birisi. Bugün bu kurum ekonomi, demografi, eğitim, adalet, teknoloji, kültür, sosyal yapı gibi alanlarda Türkiye’nin fotoğrafını çeken ve geleceğini öngören çalışmalar gerçekleştiriyor. TÜİK, ülkemizdeki en önemli bilgi üretim kuruluşlarından bir tanesi. Kuşkusuz ki, son dönemlerde kurumun yönetim yapısında meydana gelen hızlı ve sürekli değişimler, özellikle ekonomi alanında üretilen bilgilerin kamuoyunda çok tartışılması, alternatif bilgi üretim merkezlerinin ortaya çıkması, bazı konularda (ölüm istatistikleri gibi) verilerin açıklanmasının ötelenmesi kurumun itibarı üzerinde negatif etkilere sahip oldu. TÜİK Türkiye üzerine oldukça çok geniş bir alanda veri üretse de bu veri setinden özellikle enflasyon, işsizlik ve bir ölçüde de büyüme gibi rakamların kamuoyunun ilgi alanına girdiğini belirtmek gerekiyor. Diğer veriler daha çok uzmanların ilgi alanında. Geçtiğimiz yılın sonlarına d...

MECLİS

Resim
Yarın 23 Nisan. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Bayramın bu adla kutlanışını 12 Eylül darbecilerine borçlu olduğumuzu kısaca hatırlatıp, bayramın adının ardında yatan tarihçeyi araştırmayı arzu edenlere bırakıyorum. Bu tarihçe aynı zamanda bir kimlik oluşturmanın da hikayesi. Ben bu yazıda toplumunun TBMM ile kurduğu güven ilişkisine bakmak istiyorum. Toplumların sosyal kurumlar ile kurmuş oldukları güven ilişkisi son derece önemlidir. Her şeyden önce hayatın akışını, günlük yaşam pratiklerini ancak bu ilişki tesis edilmişse sağlamak mümkün oluyor. Güven aynı zamanda düzenin de teminatı. Güven ilişkisinin yıpranması toplumsal çözülmüşlüğü ve kaosu da beraberinde getiriyor. Güven toplumsal kurumlardan beklentilerimize de ışık tutuyor. Dünya Değerler Araştırması (World Values Survey) bulgularına göre, Türkiye’de bir sosyal kurum olarak meclise duyulan güven seviyesinde 1990 ve 2018 yılları arasında önemli değişimler gözleniyor.  Türkiye yetişkin nüfusunun Meclis’e duyduğu güve...

GÜVEN

Resim
  Devlet ve hükümet kurumları ile toplum arasındaki mutabakatın yazılı kuralları olduğu kadar yazılı olmayan, ancak üzerinde mutabık kalınmış kuralları da bulunuyor. Bu kuralların bir kısmı evrensel değerlerle belirlenirken bir kısmı da toplumsal ihtiyaçlar neticesinde sadece belli toplumlarda ortaya çıkabiliyor. Üstelik bu kuralların toplumda kazandığı önem ve hatta anlam dönemsel olarak değişim gösterebiliyor. Dolayısıyla, toplumsal mutabakat canlı, dinamik ve değişebilen, dönüşebilen bir mefhum. İster yazılı, ister yazılı olmayan kurallardan söz edelim, toplumsal mutabakatın nihai amacı toplumsal uyum ve devamlılık için güvenilir ve referans alınabilir bir kurallar çerçevesini belirlemek. Türkiye’de değişen toplumsal ve siyasal yapıya paralel olarak toplumsal mutabakatın da çerçevesinin ve doğasının değişim geçirdiğini öne sürmek mümkün görünüyor. Ancak, değişim meselesine geçmeden önce hemen altını çizmemiz gereken bir gerçek bulunuyor. Dünya Değerler Araştırması (World Val...

RAKAMLAR

Resim
  Türkiye COVID 19’a karşı yürütülen mücadeleye oldukça güçlü bir şekilde girmişti; toplum son yıllara damga vuran toplumsal kutuplaşma konusunu bir yana itmiş, meseleye siyaset üstü bir bakış açısıyla yaklaşmıştı. Korona vakalarının yaygınlık kazandığı Nisan ayında toplum sisteme olan inancını ve güvenini pekiştirmişti. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bugüne dek elde ettiği en büyük desteği Nisan ayında görmüş, kamuoyu, sadece merkezi yönetimi değil, yerel yönetimleri de izledikleri politikalar ve gerçekleştirdikleri sosyal yardımlar nedeniyle siyasi duruşlarından bağımsız olarak desteklemişti. Kriz dönemlerinde toplumların mevcut liderlere sırtını dayaması ve onları daha fazla güçle beslemesi her zaman gözlenen bir olgudur. COVID 19 pandemisi bu anlamda benzer bir görüntünün birçok ülkede görülmesine vesile oldu. Ancak, Türkiye’nin bu ülkelerden en önemli farkı toplumun bir lidere değil, sisteme prim vermesiydi, sistemi yüceltmesiydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kişisel popülar...

YEREL SİYASET

Resim
Türkiye’de 18 yıldır devam eden AKP iktidarının tahtının ilk sallandığı seçim 7 Haziran 2015 Genel Milletvekili Seçimleri olarak tarihe geçti. AKP’nin tek başına iktidar olamadığı bu seçimde parti ilk kez Meclis’teki çoğunluğunu kaybetti. Ülke içinde atmosfer bir anda değişti, ‘AKP iktidarı kaybediyor mu’ soruları eşliğinde ve hükümetin kurulamaması sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan tarihte ilk kez seçimlerin yenilenmesi kararını aldı. Kasım ayında gerçekleştirilecek seçime kadar olan aylar da bilinmezliklerle dolu karanlık bir dönem olarak tarihteki yerini aldı ve 1 Kasım Seçimlerinden AKP tek başına iktidarla çıktı. Merkezi yönetimde olmasa da AKP’yi yerel yönetimlerde tahtından eden seçim 31 Mart 2019 Yerel Seçimleri oldu. İstanbul’da iptal edilen seçim Haziran ayında yenilendi ve CHP bu sefer seçimleri daha da yüksek bir oy oranı ile kazandı. Üç büyük ilde yerel iktidar artık Cumhuriyet Halk Partisi’nindi.   Bugün ülkenin siyasi gündeminde erken seçim tartışmaları gittikçe d...

13 NİSAN 2020 - KORONA GÜNLERİNDE İŞ DÜNYASI: KABULLEN VE MÜCADELE ET

Resim
Sia Insight araştırma şirketi, Marketing Türkiye ile birlikte son iki yıldır ülkenin önemli şirketlerinde görev alan C Seviye yöneticilerin katılımı ile Türkiye iş dünyasının nabzını tutuyor, yeni bir yıla girerken iş dünyasının ruh halini gözlemliyor ve yeni yıldan beklentilerini açığa çıkartıyor. İş dünyasının içinde bulunduğu ruh halini tüketicilerin halihazırdaki ruh hali ile kıyasladığınızda da ülkeyi anlamak adına önemli içgörüler elde ediyorsunuz. Türkiye’de iş dünyası, 2020’ye 2019 yılına girişimize kıyasla daha iyimser, ancak temkinli bir ruh ile girmişti. İş dünyası 2020 yılında bazı iyileşmelerin olacağına inanıyor ve gerçek iyileşme ile büyümenin 2021 yılında gerçekleşeceğine dair güçlü bir inanca sahip bulunuyordu. İş dünyası 2020 yılını ‘stabilite ve mevcudu koruma yılı’ olarak tanımlanmıştı; temkinli iyimserlik ruh hali egemen ruh haliydi. Buna karşın tüketiciler 2020 yılına yeni bir yıla da girmenin getirdiği pozitif bir hava ile önceki aylara nazaran daha...

20 NİSAN 2020: KORONA GÜNLERİNDE HAYATA UYUM SAĞLAMA

Resim
Türkiye’nin korona pandemisiyle karşılaşmasının üzerinden tam beş hafta geçti.  11 Mart günü ülkemizdeki ilk vakanın resmi olarak duyurulmasından bu yana 19 Nisan 2020 Pazar itibarıyla tam 86.306 kişi COVID -19 virüsüne enfekte oldu, 2.017 kişi vefat etti ve 11.976 kişi de hastalığı yenerek hastanelerden taburcu oldu. Türkiye bugün tespit edilen vaka sayısı açısından İran’ı ve salgının ilk başladığı ülke olan Çin’i geçerek dünya sıralamasında yedinci sıraya yükseldi; resmin pozitif tarafın a göre de en çok vaka görülen ilk 15 ülke arasında en az ölüm vakası olan ikinci ülke konumundayız. Korona karşısında ilk anda şoke olan, far görmüş tavşan misali donup kalan ve zihnindeki her şeyi donduran metropol toplumu bugün hayata, topluma, ekonomiye ve yerleşik kurumlara bambaşka gözlerle bakıyor. Toplumsal şok un ardından, varlığını sürdürme güdümüzün baskın gelmesiyle anlama ve uyum sağlama perspektifi ile hayatımızı yeniden düzene sokmaya çalışıyoruz. Geçtiğimiz...