Kayıtlar

açlık sınırı etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

YILIN KELİMESİ

Resim
  Her sene sonunda adettendir; yılın kişisi, yılın olayı, yılın filmi, yılın sporcusu, yılın dizisi gibi alanlarda seçimler yapılır ve seneye damga vuran kişi ya da olaylar gündeme getirilir. Tüm bu seçimler arasında dikkat çekenlerden birisi de yılın kelimesi ile ilgili olan seçimdir. Geçtiğimiz günlerde siz de okumuşsunuzdur, Merriam-Webster sözlüğü 2022’nin kelimesini Gaslighting olarak belirlemiş. Bu kavram ile ilgili yapılan aramalar son bir sene içinde yüzde 1740 artmış. Türkçe tek bir sözcükle karşılanmayan bu ifade bir psikolojik manipülasyon ve taciz yöntemi. Özü bir kişinin kendi çıkarları için bir başkasını kasten yanıltması ve psikolojik manipülasyon yoluyla birinin kendinden şüphe etmesini sağlama çabası olarak tanımlanıyor. Öte yandan, Oxford Sözlüğü de 2022’nin İngilizce kelimesini şu üç kavram arasından online halk oylaması ile seçtiriyormuş: Metaverse , I Stand With hashtag’i ve goblin mode (toplumun dayatmaya çalıştığı kalıpları reddetme) kavramı. 2022 yıl...

YOKSULLUK

Resim
  Geçtiğimiz senenin sonundan bu yana üzerinde en çok düşünmeye başladığımız, anlamaya çalıştığımız ve tartıştığımız kavramların başında yoksulluk ya da yoksullaşma geliyor. 2018 Ağustos’undan bu yana ne olduğu ve özellikle kök nedenleri üzerinde toplum olarak bir türlü hemfikir olamadığımız ekonomik kriz ne zamanki cepleri sarsmaya ve sofradan bazı şeylerin kalkmasına neden olmaya başladı, siyasi tercihlerimizden bağımsız olarak toplumun çok küçük bir kesimi hariç ezici çoğunluğumuz ülkedeki ekonomik krizin varlığını kabul ettik. Dışarıda uzun bir süredir var olan kriz evlerden içeri girmiş oldu. Bu farkındalık ve kabulleniş yoksullaşma sürecindeki birinci adım oldu. Meselenin ikinci adımda ise yoksullaşma sürecini enflasyon oranının doludizgin yükselmesi ile birlikte deneyimlemeye başladık. Bu öyle bir deneyimleme ki, toplumdaki küçük bir azınlık dışındaki hemen hemen herkes bu süreci yaşıyor, onun bir parçası konumunda. Hepimizin yoksullaşması ayrı bir hikâye anlatıyor ve yo...

BÜYÜME

Resim
  TÜİK geçtiğimiz ayın (Ağustos) son günü Türkiye’nin 2022 yılı ikinci çeyrek sonundaki büyüme oranını paylaştı; yüzde 7.6. Bu büyüme oranı ile Türkiye G20 ülkeleri arasında üçüncü sırada yer aldı. Türkiye’den daha çok büyüyen ülkeler Hindistan (yüzde 13.5) ve Suudi Arabistan (yüzde 11.8) olarak sıralanırken, İspanya (yüzde 6.3) ve Arjantin (yüzde 6) ekonomileri de bizim ekonomimiz kadar büyüdüler. G20 ülkeleri arasında en az büyüyen üç ülke de Çin (yüzde 0.4) ve Japonya (yüzde 0.2) ile yüzde 4 küçülen Rusya olarak sıralandı. Dünyanın en büyük ekonomilerinden birisi olan ABD yüzde 1.7 büyüme kaydederken, Euro kullanan AB ülkeleri ortalaması da yüzde 3.9 olarak tarihe geçti (1) . Türkiye ekonomisindeki büyümenin motoru açık ara farkla finans ve sigorta faaliyetleri (yüzde 27) ile hizmetler (yüzde 18) oldu. İnşaat ise büyümeden nasibini alamayan, tam tersine ciddi bir şekilde daralma yaşayan bir faaliyet alanı oldu (yüzde 11). Tarım, ormancılık ve balıkçılık da daralma yaşayan bir ...

İKİNCİ YARI

Resim
2022 yılının ilk yarısını bitirdik, ikinci yarıya girdik. Tüm araştırmaların ortak bir şekilde gösterdiği gibi bu seneye damga vuran temel konu ekonomik kriz ve hayat pahalılığı oldu; olmaya devam edecek gibi de görünüyor. Günlük sohbetlerin ana malzemesi artan gıda ve içecek fiyatları, akaryakıta ve ısınma kaynaklarına gelen zamlar, geçim sıkıntısı ve azalan satın alım gücümüz. Günlük konuşmalar dönüp dolaşıp aynı sorular etrafında kilitlenip duruyor: ne olacak bu halimiz, nasıl dayanacağız, hayata nasıl devam edeceğiz? Bundan tam bir sene öncesine baktığımızda temel endişe kaynaklarımız el değmemiş gibi aynen duruyor. Üçte ikimiz işimizi/ evimizdeki birisinin işini kaybetmesinden endişe duyarken, dörtte üçümüz de mevcut borçlarımızı ödeyememekten endişeleniyoruz. Geçen yıl haziran ayında her on kişiden sekizi için ekonomik kriz bir endişe nedeniyken, bu sene bu oran her on kişiden dokuza ulaştı. Endişe kaynaklarımız sabit, ama geçen seneye kıyasla geleceğe çok daha karamsar bak...