BRİÇ
Briç, Uluslararası Akıl
Oyunları Federasyonu tarafından kabul gören dört akıl sporundan birisi ve 1997
yılından bu yana Türkiye’de de özel bir federasyona sahip bir spor dalı.
Bu oyunun tarihçesine
bakacak olursak, oyunun ilk izlerini 16. yüzyıl başlarına kadar götürmek mümkün
görünüyor. Ama yakın döneme hızla gelecek olursak, ACBL (American Contract
Bridge League) ilk briç oyunlarının İstanbul’da başladığını ve adını da Galata
Köprüsü’nden aldığını kabul ediyor. Oyunun ilk kurucuları da Kırım Savaşı nedeniyle
İstanbul’a gelen İngiliz askerleri ile Türkler ve oyunun kuralları ilk kez 1871
yılında kabul ediliyor. Briç İstanbul’dan sonra Kahire’ye, oradan da Paris,
Londra ve sonrasında da New York’a yayılıyor.
Benim de briç ile
tanışmam uzun yıllar öncesine dayanıyor; çalıştığım şirkette patronumuzun
desteği ve teşvikiyle Türkiye’nin önde gelen bir briç oyuncusundan akşamları
özel briç dersleri almaya başlamıştık. Sonrasında da yavaş yavaş kulüplerde
oynamaya ve irili ufaklı turnuvalara katılmaya başladık. Bir süre oynamaya
devam ettim, tüm bu süreçte kendimi hiçbir zaman iyi bir oyuncu olarak
görmedim, sonrasında da bıraktım zaten. Gel zaman git zaman akıllı telefonlar
ve başarılı briç uygulamaları sayesinde yıllar sonra yeniden briç oymaya
başladım son iki üç yılda; pandemi dönemi kazanımlarından birisi.
Briç oyununa ara
verdiğim dönemlerde bile iyi bir briç oyuncusu olmanın koşulları aklımda hep
yer etti, bana farklı alanlarda yol gösterdi.
Bricin hayatın birçok
alanına taşınabilecek metaforik bir yapısı olduğuna inanıyorum.
Başarılı bir briç
oyuncusu olmanın (başarıyı da turnuvalarda iyi dereceler elde etmek, sıralamada
üst sıralarda yer edinmek ve hatta turnuvayı kazanmak olarak tanımlıyorum)
birinci koşulu hiç kuşku yok ki, briç oyununu iyi bilmekten geçiyor. Müstehzi müstehzi
gülümsemeyin; işin olmazsa olmazlarına sahip olmak bizim toplumda bazen
ayrıcalıklı bir meziyete dönüşebiliyor.
Evet, iyi bir briç oyuncusu olmanın ilk koşulu briç oyununu iyi bilmekten geçiyor. Bilmek de yetmiyor, bunu uygulamaya taşımak gerekiyor. Bunun için de doğru şeyi doğru zamanda söylemek bir zorunluluk, oyunu doğru bir tempoda kurgulamak işin olmazsa olmazlarından ve tüm bunlar için de oyunun stratejisini önceden doğru kurgulamak gerekiyor. Briç önce akılda oynanan sonra da masaya taşınan bir strateji oyunu.
Bir turnuvada iyi bir
oyuncu olabilmenin ikinci koşulu da sağlam bir kondisyon sahibi olmaktan
geçiyor. Bu en net, tanımlaması en rahat yapılabilecek başarı koşullarından
birisi. Dört beş saat süren bir turnuvayı taşıyabilecek fiziksel, zihinsel ve
ruhsal dayanıklılık briç oyununun en temel gerekliliklerinden birisi olarak
karşımızda duruyor. Bir briç oyuncusu aynı bir maraton koşucusu gibi iyi bir
kondisyona sahip olmak zorunda.
Bunun da ötesinde, turnuvanın
başlarında başarılı olmak, tüm bir turnuvanın başarılı geçeceği anlamına asla
gelmiyor. Erken zafer sarhoşluğu turnuvadan elenmekle, sıralamada alt sıralara
düşmekle sonuçlanabiliyor. Mühim olan başarıyı tüm turnuva sürecine yayabilmek,
başarı temposunu sürekli koruyabilmek.
Başarının üçüncü sırrı
da bricin bireysel değil, bir ekip sporu olduğu gerçeğini kabullenmekten, iyi
bir partner seçiminden ve partner uyumundan geçiyor. Masaya doğru partner ile
oturmak ve partner ile tüm oyun boyunca uyumlu bir işbirliği başarının en
önemli anahtarlarından birisi.
Bu üç koşulun ötesinde, beni
briç ile ilgili olarak en çok etkileyen başarı koşulunu en sona sakladım.
Aslında bu bir koşul değil, bir durum. Briç turnuvalarında bir briç oyuncusunu
rakiplerinden ayrıştıran, onu üst sıralara taşıyan oyunların sırrına
baktığımızda son derece önemli bir gerçekle karşılaşıyoruz.
Briçte en iyi puanlar
rakip hata yaptığında kazanılıyor. Herkesin iyi bir oyuncu olduğuna dair bir
kabullenişin olduğu bir oyunda rakibin hatası sizi bambaşka bir noktaya
taşıyabiliyor. Dolayısıyla, başarının sırrı bir anda sizin başarınız kadar
rakibinizin başarısızlığında da saklı olabiliyor. Oyunu kazanmanın koşulu bir
anda iyi bir oyuncu olmak kadar rakibin oyunu kötü oynamasından, hatalı
kararlar vermesinden ve stratejiler geliştirmesinden kaynaklanabiliyor.
Briç oyuncularını en çok
keyiflendiren zaferler de bu tür zaferler olsa gerek; rakibin hatalarının ve
başarısızlığının kazandırdığı oyunlar, turnuvalar ve şampiyonluklar.


Yorumlar
Yorum Gönder