Kayıtlar

21 MART 2020: KORONA GÜNLERİNDE HAYAT

Resim
Uzak geçmişe gitmeye gerek yok; yakın tarihimiz travmalarla dolu. Son iki yılda yaşadığımız travmalar tür tür. Bu travmalar bizi farklı derecelerde etkiledi, sarstı ya da bazıları toplumun bütününü teğet geçti, hiç dokunmadı. Yaşadığımız travmaların en büyüklerinden biri 2018 Ağustos ayında karşı karşıya kaldığımız ekonomik çalkantı ve onu izleyen ekonomik kriz oldu. Cumhuriyet tarihinin 16 numaralı bu krizi önceki krizlerden son derece farklı bir kriz oldu (1). Son 30 yıllık tarihinde 5 kez kriz yaşamış olan toplum, hızla toplumsal hafızasında yer etmiş bulunan savunma mekanizmalarını uyandırdı, kendini koruma stratejilerini geliştirdi. Tüketiciler hızla hayat tarzlarını gözden geçirdiler ve eve kapandılar; satın alma davranışlarını ve alışveriş alışkanlıklarını değiştirdiler ve yeni hayata hızlı adapte olmanın yollarını aradılar. Bir yandan hızla artan fiyatlarla mücadele ederken, öte yandan da işsizlik gibi temel endişe kaynaklarına karşı kendilerini korumanın yollar...

09 NİSAN 2020: EKONOMİK KRİZ BU KEZ VİRÜSTEN

Resim
Sia Insight, Marketing Türkiye ile işbirliği içinde son iki yıldır ülkenin önemli Şirketlerinde görev alan C Seviye Yöneticilerin katılımı ile Türkiye iş dünyasının nabzını tutan, yeni bir yıla girerken iş dünyasının ruh halini   gözlemleyen ve yeni yıldan beklentilerini açığa çıkartan araştırmalar gerçekleştiriyor (1) (2). 2020 yılına girerken de temkinli, ancak 2019 yılına girişimize kıyasla daha iyimser bir ruh haline sahip bir iş dünyası ile karşılaşmıştık. 2018 yılında başlayan ekonomik çalkantı ve krizin ardından iş dünyası yeni yıla umutlarla giriyor, krizin koşullarını ‘yeni normal’ olarak tanımladığı için mevcut durumun korunacağına, kötüye gitmeyeceğine hatta sınırlı da olsa ekonomide iyileşmeler olacağına inanıyordu. Reel iyileşme ve büyümenin 2021 yılında gerçekleşeceğine dair güçlü bir inanç vardı. 2020 yılı ‘stabilite ve mevcudu koruma yılı’ olarak tanımlanmıştı. Aradan geçen üç ayın ardından bugün iş dünyası 2020 yılına dair son derece karamsar ...

KASIM 2019: TEMKİNLİ, İYİMSER İŞ DÜNYASI

Resim
Sia Insight, Türkiye iş dünyasının 2020 yılına nasıl baktığını anlamak üzere ülkenin önemli şirketlerinde görev alan C Seviye Yöneticilerin katılımı ile bir araştırma gerçekleştirdi (1).  Bu araştırma geçtiğimiz yılın sonunda gerçekleştirilen araştırma ile paralel bir yapı taşıdığı için önemli kıyaslama olanakları sağlıyor. İş dünyasının gündemi bir önceki yıla kıyasla aynı konu başlıklarını taşıyor: ekonomik sorunlar ve işsizlik. Üstelik bu sorunlar benzer bir ağırlıkla gündemi işgal ediyor. Bu konulara eklenen üçüncü bir başlık da mevcut hukuk ve eğitim sistemi. Araştırmanın bize verdiği birinci mesaj son derece net: İş dünyası 2020 yılına bir önceki yıla kıyasla daha umutlu ve iyimser bir ruh hali giriyor. Geçtiğimiz yılın sonunda önümüzdeki on iki aya iyimser bakanların oranı iş dünyasının yüzde 9’unu oluştururken, bu sene yüzde 21’ini oluşturuyor. Araştırmanın bize verdiği ikinci mesaj ise iş dünyasının bu iyimserliğe karşın temkinli bir yıl g...

ARALIK 2018: EKONOMİK KRİZ KARŞISINDA İŞ DÜNYASI

Resim
Türkiye 2018 yılının ikinci yarısında yıllar sonra yeniden yoğun bir ekonomik gündemle karşı karşıya bulunuyor; enflasyon, işsizlik, kriz gibi kelimeler yeniden günlük sözcüklerimiz arasında bir ağırlık kazanıyor. Tüketicilerin halet-i ruhiyesi son dört beş aydır gözlediğimiz gibi değişen siyasi ve ekonomik gündemle birlikte bir uçtan bir uca savruluyor; tutumlarımız, algılarımız ve hatta davranışlarımız hızla değişiyor, dönüşüyor. Ülkemizin yaşadığı bu çalkantılı günlerin iş dünyasındaki yansımalarını değerlendirmek üzere Sia Insight Marketing Türkiye için Türkiye’nin önemli şirketlerinde görev alan C Seviye Yöneticilerin katılımı ile bir araştırma gerçekleştirdi (1). Araştırmanın bize verdiği birinci mesaj son derece net: iş dünyası son derece zorlu bir 2019 ile karşı karşıya olduğumuza inanıyor ve iş dünyasının bu beklentisi tüketicilere göre daha sert ve daha karamsar bir yapıya sahip. Bugün iş dünyasının gündeminin birinci maddesi genel anlamıyla eko...

EYLÜL 2018: EKONOMİK KRİZ, EKONOMİK KRİZ Mİ ?

Resim
Türkiye, Ağustos ve Eylül aylarını tarihinin en çalkantılı ekonomik dalgalanmalarını yaşayarak geçiriyor ve devlet kurumları tarafından açıklanan ekonomik veriler yükselen enflasyon ve işsizlik oranlarına işaret ediyor; tüketici güven endeksi rakamları ciddi düşüşler sergiliyor.  Merkez Bankası dövizdeki dalgalanmayı engellemek için faiz oranlarını radikal bir şekilde yukarı çekiyor. Başarılı geçen iki çeyrekten sonra, büyüme oranlarında negatif büyüme beklentileri yüksek sesle yerli ve yabancı ekonomi kurumları tarafından telaffuz ediliyor ve bir çok sektörün çift haneli rakamlarda küçüldüğüne dair haberler arka arkaya duyuluyor. Bu arada, tüketicilerin günlük hayatında yer etmiş bir çok şirket ya konkordato ilan ediyor ya da hızla küçülmeye gidiyor. Alınan önlemlere rağmen döviz kurları hala günlük olarak oldukça sert yükselmeler kaydetmeye devam ediyor. Tüm bu gelişmeler karşısında Hükümet peş peşe aldığı ekonomik önlemleri gündeme getiriyor. Hatta hızla...