ARALIK 2018: EKONOMİK KRİZ KARŞISINDA İŞ DÜNYASI
Türkiye 2018 yılının ikinci yarısında yıllar sonra yeniden yoğun bir
ekonomik gündemle karşı karşıya bulunuyor; enflasyon, işsizlik, kriz gibi
kelimeler yeniden günlük sözcüklerimiz arasında bir ağırlık kazanıyor.
Tüketicilerin halet-i ruhiyesi son dört beş aydır gözlediğimiz gibi değişen
siyasi ve ekonomik gündemle birlikte bir uçtan bir uca savruluyor;
tutumlarımız, algılarımız ve hatta davranışlarımız hızla değişiyor, dönüşüyor.
Ülkemizin yaşadığı bu çalkantılı günlerin iş dünyasındaki yansımalarını
değerlendirmek üzere Sia Insight Marketing Türkiye için Türkiye’nin önemli
şirketlerinde görev alan C Seviye Yöneticilerin katılımı ile bir araştırma
gerçekleştirdi (1).
Araştırmanın bize verdiği birinci mesaj son derece net: iş dünyası
son derece zorlu bir 2019 ile karşı karşıya olduğumuza inanıyor ve iş
dünyasının bu beklentisi tüketicilere göre daha sert ve daha karamsar bir
yapıya sahip.
Bugün iş dünyasının gündeminin birinci maddesi genel anlamıyla ekonomi ve
ekonomi yönetimi, ardından da kriz, işsizlik ve enflasyon gibi tekil ekonomik
konular geliyor.
İş dünyasının yüzde 70’i 2019 yılının 2018 yılından daha kötü olacağına
inanıyor ve yüzde 65’i Türkiye ekonomisinin küçüleceğine inanıyor. Yöneticiler
Türkiye’de bir kriz olduğu konusunda da neredeyse hemfikir. Bununla birlikte, C
seviyesi yöneticilerin yarısı gelecek yılı durağan geçireceğine, mevcut durumu
koruyacağına inanırken, yüzde 28’i de kendi şirketinde bir küçülme operasyonu
bekliyor. Faaliyet gösterdiği sektörde küçülme bekleyen yöneticilerin oranı ise
yüzde 37’ye yükseliyor.
Şirketlerin 2019 yılındaki bütçe yönetim değerlerine baktığımızda, yüzde
44’lük bir kesimin yatırımlarını ve yüzde 40’lık bir kesimin de pazarlama
bütçelerini azaltacağını görüyoruz. Ancak, üçte birlik bir kesim de
yatırımlarında ya da pazarlama bütçelerinden bir değişiklik yapmayacak ve aynı
mertebeyi koruyacak gibi görünüyor. Hatta mevcut karamsar havaya karşın daha
küçük oranlardaki bir kesimin de yatırımlarını arttıracağını gözlemliyoruz.
Bu değerler arasında araştırmanın bize verdiği ikinci mesaj da şu:
şirketler her ne kadar 2019 yılının zor geçeceğine inansa da geçmiş krizlerden
aldığı dersler sonrasında yatırımlarını sürdürmeyi ve pazarlama alanındaki
harcamaları sıfırlamamayı öğrenmiş bulunuyor. Bu durum, geçmiş krizlerden
farklı olarak, iş dünyasının bugünün krizini farklı bir şekilde yönetmeyi
düşündüğünü bize gösteriyor.
C düzeyi yöneticilerin beşte birine göre şirketleri 2019 için herhangi bir
ücret ayarlaması yapmayı düşünmüyor. Geri kalan şirketlerin de çalışan
ücretlerinde yüzde 15’lik bir iyileştirme yapma planı mevcut. Yöneticilerin
2019 beklentilerine baktığımızda ortalama yüzde 25’lik bir enflasyon
beklentisine sahip oldukları görülüyor ve ortalama dolar kurunun da 6.61
seviyesinde olması bekleniyor. Bunun yanı sıra, işsizlik oranlarında ciddi bir
artış olacağına inanılıyor.
Tüm bu karamsar tablo içinde ortaya çıkan bir başka sonuç da iş dünyasının
mevcut ekonomi politikalarına güven duymaması. Geçmiş krizlerden daha yoğun ve
uzun süreli bir kriz bekleyen C seviyesi yöneticiler sorunların çözümü konusunda
ekonomi yönetiminin alacağı kararlara ve ülke ekonomisine güven duymuyor.
Son dört beş aydır gözlemlediğimiz gibi, tüketiciler karşı karşıya
oldukları ekonomik zorluklar ile mücadele etmek için farklı stratejiler
geliştiriyorlar. Benzer bir durum hızla iş dünyası arasında da görülüyor.
Ancak, ne tüketiciler ne de iş dünyası krize karşı alışıldık, bilindik
basmakalıp tepkileri vermiyorlar, her iki kesim de bu krizi yeni stratejilerle
yenmenin yollarını arıyorlar.
(1) Araştırma,
Sia Insight tarafından Marketing Türkiye dergisi için
Türkiye’nin en önemli şirketlerinde görev yapan C-Düzeyi 100 yönetici ile CAWI
(bilgisayar destekli web anketi) bilgi toplama yöntemi ile 7 – 12 Aralık 2018’de
gerçekleştirilmiştir.
Yorumlar
Yorum Gönder