09 NİSAN 2020: EKONOMİK KRİZ BU KEZ VİRÜSTEN
Sia Insight, Marketing
Türkiye ile işbirliği içinde son iki yıldır ülkenin önemli Şirketlerinde görev
alan C Seviye Yöneticilerin katılımı ile Türkiye iş dünyasının nabzını tutan,
yeni bir yıla girerken iş dünyasının ruh halini
gözlemleyen ve yeni yıldan beklentilerini açığa çıkartan araştırmalar
gerçekleştiriyor (1) (2).
2020 yılına girerken
de temkinli, ancak 2019 yılına girişimize kıyasla daha iyimser bir ruh
haline sahip bir iş dünyası ile karşılaşmıştık. 2018 yılında başlayan ekonomik
çalkantı ve krizin ardından iş dünyası yeni yıla umutlarla giriyor, krizin
koşullarını ‘yeni normal’ olarak tanımladığı için mevcut durumun korunacağına,
kötüye gitmeyeceğine hatta sınırlı da olsa ekonomide iyileşmeler olacağına
inanıyordu. Reel iyileşme ve büyümenin 2021 yılında gerçekleşeceğine dair güçlü
bir inanç vardı. 2020 yılı ‘stabilite ve mevcudu koruma yılı’
olarak tanımlanmıştı.
Aradan geçen üç
ayın ardından bugün iş dünyası 2020 yılına dair son derece karamsar bir
ruh haline sahip.
Dünya, bugün tüm
ezberlerimizi bozan, neredeyse hiçbir kurum ve kişinin tarihsel belleğinde
benzeri olmayan bir saldırı ile karşı karşıya. Çin’den başlayarak önce Asya’yı
ve Orta Doğu’yu, sonra da Avrupa ve Amerika kıtalarını yerle bir eden bir virüs
bugün global olarak kişisel ve sosyal yaşamlarımızı alt üst ederken, dünya
siyasetinde ve ekonomisinde tarihi izler bırakıyor.
Virüsün ülkemizde
ilk kez görünmesinin ardından mevcut durumu şok içinde karşılayan iş
dünyasının bugün içinde bulunduğu ruh halini hızla mevcudu kabullenme ve
savaşa destek verme olarak tanımlayabiliriz. İş dünyası bu ruh hali ile
virüs olgusunu şok ve panik içinde ya da bu gerçekliğe kayıtsız olarak yaşayan
toplumun bir adım önünde bulunuyor.
Bugün iş
dünyasının hemen tamamı için 2020 yılı bir önceki yıla kıyasla kötü bir yıl
olacak. Yöneticilerin yarısı hem kendi şirketlerinde hem de faaliyet
gösterdikleri şirketlerde küçülme bekliyorlar; yarıya yakınının
beklentisi de mevcut durumun korunması yönünde. Ancak, burada dikkati çeken
husus, faaliyet gösterdikleri sektör için küçülme beklentisi içinde olan iş
insanlarının telaffuz ettikleri ortalama oranın ciddi şekilde yüksek olması; bu
oran ortalama yüzde 32.
Bu karamsar
havaya paralel olarak yöneticilerin önemli bir bölümü şirket yatırımlarını,
pazarlama harcamalarını ve iletişim çalışmalarını kısma ya da tamamen durdurma
eğiliminde görünüyor. Şirketlerin yüzde 60’ında yatırımlar ve pazarlama
harcamaları kısılırken, iletişim çalışmalarını azaltanların oranı da yüzde
50’leri buluyor. Bu oranları 2018 krizinde görmemiştik. Bunun yanı sıra,
şirketlerin hemen tamamının işe alımları dondurduğunu biliyoruz; üçte birine
yakın bir kesim de önümüzdeki günlerde şirketlerindeki çalışan sayısında azalma
olacağına inanıyor. Dolayısıyla, Nisan ve Mayıs aylarındaki işsizlik oranlarında
bizi ciddi artışların beklediğini şimdiden söylememiz mümkündür.
Türkiye’deki
şirketler bugün koranavirüs karşısında son derece hazırlıklı görünüyor; hemen
tüm şirketler bu virüs karşısında şok durumunu hızla atlatıp alabilecekleri
önlemleri hızla hayata geçirmiş bulunuyorlar. Alınan ilk önlemler (üretim
şirketleri ve mavi yakalıları dışında bırakacak şekilde) evden çalışma
sistemine geçme, toplantıları online platformlara taşıma, yurt dışı ve yurt içi
seyahatleri yasaklama ve belirli hijyen koşullarını sağlama yönünde
gerçekleşmiş bulunuyor.
İş dünyası
koronavirüs salgınından en çok turizm, eğlence, otomotiv ve inşaat
sektörlerinin etkilenmesini bekliyor.
İş dünyası,
koronavirüs karşısında Hükümet’in aldığı önlemleri genel olarak başarılı
bulmamaktadır. Salgının önlenmesi konusunda Hükümet tarafından alınan önlemleri
başarılı olarak değerlendirenlerin oranı yüzde 21 iken, alınan ekonomik
önlemleri başarılı bulanların oranı yüzde 5’lere kadar düşmektedir. Ekonomik
önlemler konusunda Hükümet’e yönelik beklentiler son derece
yüksektir.
Bu genel
değerlendirmenin ötesinde, Hükümet tarafından uygulamaya konan çeşitli önlemler
tek tek değerlendirildiğinde alınan önlemleri başarılı bulanların oranı
yükselmektedir.
İş dünyası bu
anlamda seçici davranmaktadır, Hükümet tarafından sunulan önlemlerin
kapsayıcılığı ve niteliği iş dünyasının Hükümet’e yönelik algı ve
değerlendirmelerini etkilemektedir. İş dünyası alınan bazı önlemleri
önemseyerek başarılı değerlendirmekte (hijyen ürünlerini üretenlere destek
verilmesi ya da bazı sektörlere tanınan KDV, muhtasar ve SGK ödemelerinin
ötelenmesi gibi) ve bazılarını da gündeme dair bulmamakta ve başarısız bir
önlem olarak nitelendirmektedir (alınan seyahat önlemleri çerçevesinde şu an
gündemden düşen havayolu taşımacılığında KDV indirimi sunmak gibi).
Bu anlamda iş
dünyasının Hükümet’ten beklentisi, odaklı ve net önlemler
sunulması ve bunların ekonomik duraklamayı atlatacak destekler olması ve
işsizliği engelleyici nitelikler taşımasıdır.
(1) Araştırma, Sia Insight tarafından Marketing Türkiye dergisi için Türkiye’nin en önemli şirketlerinde görev yapan C-Düzeyi 128 yönetici ile CAWI (bilgisayar destekli web anketi) bilgi toplama yöntemi ile 28 Mart – 01 Nisan 2020 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir.
Bu yazı ilk kez Marketing Türkiye internet sitesinde 09 Nisan 2020 günü yayınlamıştır
(2) Bu araştırma bulgularını içeren bir söyleşi için
Yorumlar
Yorum Gönder