01 MAYIS: KORONAVİRÜS SALGINI VE ARAŞTIRMA DÜNYASI
Koronavirüs salgını
hem dünyada hem de Türkiye’de birçok sektörü doğrudan ya da dolaylı yollarla
etkiledi. Araştırma sektörü salgından direkt etkilenen sektörlerin başında
geliyor.
Bu etkilenmenin
ardında iki temel faktör var; birisi en önemli iş paydaşımızla ve diğeri de iş
yapma biçimimizle ilgili.
Salgın Türkiye’de
görülmeye başlar başlamaz öncelikle hemen hemen tüm araştırma veren kurumlar
kendilerini koruma güdüsüyle araştırma programlarını gözden geçirdiler ve
kısıntılara gittiler, araştırma programını aynen devam eden şirket son derece
sınırlı bir sayıda kaldı.
Araştırma
verenlerin kendini koruma güdüsü de iki aksta işledi; finansal aks ve sosyal
sorumluluk aksı. Birçok şirket hem kendi firmalarındaki hem de sektörlerindeki
daralmayı öngörerek araştırmalarını durdurdular ya da ötelediler. Yeni bir ürün
çıkartmanın ya da iletişim çalışmalarının sekteye uğradığı bu dönemde sadece
zorunlu görülen, elzem araştırmalarla ya da günü anlamayı sağlayan araştırmalar
ile yola devam etmeyi tercih ettiler. Bunun en önemli istisnası “marka ve
iletişim izleme” ya da “marka sağlığı” tarzı araştırmalar oldu. Bu
araştırmaların hemen tamamı bir anda online dünyaya taşındı.
Araştırma verenler
adına meselenin bir de kuşkusuz ki, sosyal sorumluluk boyutu var. Araştırma
verenler, hem araştırma ve veri toplama şirketi çalışanlarını hem de
araştırmaya katılanların sağlığını dikkate alarak hızla sahalardan çekildiler.
Araştırma
sektörünün salgından derinden etkilenmesinin en önemli nedeni kuşkusuz ki iş
yapma biçimi ile ilgili. 2019 TÜAD Araştırma Sektörü verilerine göre, panel
çalışmalarını bir yana bırakacak olursak, araştırma sektörünün yüzde 83’ü
kantitatif araştırmalardan oluşuyor ve bu yapının içinde de yüz yüze
görüşmelerin payı yüzde 63. Bu, bir çok Batı ülkesine göre çok yüksek bir oran
ve ilk vakaların görülmeye başlaması ile birlikte araştırma dünyası
sokaklardan, hanelerden ve iş yerlerinden çekildi. Bu, şu an sektörün önündeki
en büyük sorun.
Bir diğer sorun da
araştırma sektörünün cirosunda önemli bir yer tutan birçok araştırma alanında
kantitatif araştırma ihtiyacının ortadan kalkması. Ürün geliştirme, iletişim
çalışmaları, kullanım tutum, iş paydaşları araştırmaları gibi çalışmalar şu an
için rafa kalktı.
Ancak, hemen şunu
da söylemek lazım ki, araştırma sektörü salgın karşısında iyi bir sınav
veriyor. Bugün bir çok oyuncu bu “zor oyunu bozar” günlerinde hızla telefon ve
online ile bilgi toplama süreçlerini devreye soktu, bir çok proje bu kanallara
taşındı. Birçok araştırma şirketi içinde bulunduğumuz günleri anlamak için
yoğun bir şekilde araştırma gerçekleştiriyor ve ücretsiz bir şekilde bunu
kamuoyu ile paylaşıyor. Sektör adına yapılan toplantılarda dayanışma mesajları
veriliyor. Bunlar sektörümüz adına önemli ve değerli gelişmeler.
Ancak, tüm bunlara karşın,
2020 yılında araştırma sektöründe çok ciddi bir daralmanın gündeme gelmesini
bekliyorum. Elimizdeki en güncel verilere göre, 2018 yılında 500 milyon liranın
altında bir cirosu olan bu sektörün kırılgan yapısını göz önüne aldığımızda araştırma
sektörünü çok ciddi bir sınav bekliyor.
Bu yazı Marketing Türkiye Mayıs 2020 sayısında yayınlanmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder