Kayıtlar

KRİZ

Resim
  Son bir haftaya ne çok şey sığdırdık: Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesi, sonrasında yaşadıkları ve Türkiye’nin üçüncü büyük partisi olan HDP’ye karşı açılan kapatma davası son 30 yılda yaşadıklarımızdan hiçbir şey öğrenmediğimizi gösterdi. Gezi Parkı’nın (ve aslında bir çok tarihi mekanın) mülkiyeti değiştirildi. İlk kez İslami referanslarla bezeli nur topu gibi bir LGBTİ+ davamız oldu. Cumhurbaşkanı’nın bir imzasıyla gecenin bir yarısında uluslararası bir anlaşma olan İstanbul Sözleşmesi’nden çıktık. Yine bir imza ile Merkez Bankası Başkanı değişti ve sonrasında dolar 8.50’lere kadar yükseldi, borsa çöktü, yoksulduk daha da yoksullaştık. Vaka sayıları bir ay öncesine göre tam ikiye katlandı. Aynı dönem içinde resmen bahar geldi, ancak Sezen Aksu’nun Kutlama şarkısını gönlümüzden geçtiği gibi dinleyemedik, söyleyemedik. Son bir haftada neşemizi ve hayattan aldığımız zevki bir kez daha kaybettik. Üstelik şimdi önümüzde iktidar partisinin kongresinin sonu...

SEÇKİNLER KLÜBÜ

Resim
Tüm dünyada olduğu gibi son günlerde ülkemizde de birçok kişinin dünyasına yeni bir sosyal medya platformu girdi; Clubhouse. Bir ürüne vereceğiniz isim işin yüzde 50’sini halleder diyenleri haklı kılan son derece başarılı bir markalaması var Clubhouse’un. İngilizce kulüp binası anlamına gelen ve Türkçe’ye de doğrudan aynı şekilde çevrilebilecek olan Clubhouse aynı zamanda sosyalleşme mekanı anlamını da taşıyor İngilizce’de. Marka doğrudan ve net bir şekilde herkesin üyesi olamayacağı, ancak seçili insanların parçası olabileceği bir kulüp fikrini hemen zihinlere nakşediyor.   Dünyada Clubhouse İlk kez Nisan 2020’de pazara giren ve Mayıs 2020’de sadece 1.500 kullanıcısı olan Clubhouse,  Şubat 2020 verilerine göre 10 milyon kayıtlı kullanıcıya sahip bir platform. Platformun aktif kullanıcısı da 6 milyon kişi. Bu rakam geçtiğimiz Aralık ayında 600.000 ve bir ay öncesinde de 2 milyon idi. Platform hızla büyüyor. Clubhouse kısa bir sürede kullanıcı sayısını inanılmaz bir hız...

LİDER

Resim
Geçtiğimiz yıl Ekim ayında metropol illerinde yaşayan seçmenlerin kendi siyasi tercihlerinden bağımsız olarak mevcut genel başkanlar sonrasında AKP ve CHP’nin başında hangi siyasetçiyi lider olarak görmek istediklerini sorgulamış ve günün siyasal yapısı ve aktörleri üzerine önemli bilgiler edinmiştik. Araştırma bulgularına göre metropollü seçmenlerin yüzde 28’i CHP’nin ve yüzde 41’i de AKP’nin bir sonraki genel başkanının kim olacağı ile ilgilenmiyordu. Kuşkusuz ki, seçmenlerin bir bölümü her şeye rağmen mevcut genel başkanlarından vazgeçemiyorlar ve onların liderleri olarak kalmasını istiyorlardı. Recep Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu bir yana, AKP içinde Süleyman Soylu ve Berat Albayrak; CHP içinde de Muharrem İnce, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş öne çıkan lider adayları olarak sıralanmıştı. AKP cephesinde Soylu metropollü seçmenlerin yüzde 16’sı ve Albayrak da yüzde 10’u tarafından Erdoğan sonrası dönemin veliahtı olarak öne çıkıyordu. CHP cephesinde de İnce yüzde 20, İmamo...

ŞİDDET VE SİYASET

Resim
8 Mart on bir gün uzağımızda. Anıt sayaçtaki rakam bugün 34. Bu sayaç, tam on sene önce 128’i gösterirken, 2015 ve 2016 yıllarında 300’lü sayıları gösteriyordu, 2018 ve 2020 yılları arasında 400’lü rakamlardan oluştu. 2020’de tam olarak 408’i gösterdi. Anıt Sayaç’ı biliyorsunuzdur, şiddetten ölen kadınlar için oluşturulmuş dijital bir anıt. “Ölen kadınlarımızın isimleriyle anılacağı bu web sitesi, kadına karşı şiddet konusunda toplumun duyarlılığını geliştirme projesi olmanın ötesinde ölen kadınlara adanmış bir anıt” olarak tanımlanıyor internet sitesinde. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından Ocak 2021’de yayınlanan Türkiye’de Kadın isimli raporda paylaşılan veriler esas alındığında, 2014 yılında yaşamının herhangi bir döneminde kadınların yüzde 36’sının fiziksel şiddetle, yüzde 44’ünün duygusal şiddetle ve yüzde 12’sinin de cinsel şiddetle karşı karşıya kaldığını görüyoruz (Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması). Bu araştırmaya göre, son 12 ay i...

İYİ YAŞAM

Resim
  Pazarlama dünyasında sıklıkla kullanılan bazı kelimelerin karşılığını Türkçe’de bulmak ya da yabancı bir sözcüğü tek bir sözcük ile karşılamak her zaman mümkün olmayabiliyor. Bu tür kelimeleri günlük dolaşıma sokamıyoruz. Bu durumun plaza dili ile bir ilgisi yok; plaza dili farklı nedenler ve dinamiklerle filizlenen ve palazlanan bir dil. Plaza dili Türkçe karşılığı olan sözcükleri, kavramları ve dil yapılarını eğiyor, büküyor ve tüm bunları bu dili kullanan kişilere bile yabancılaştırıyor. Benim sözünü ettiğim konu ise yabancı sözcüklerin sosyal genlerimizde, kültürümüzde ve hayat pratiklerimizde bir karşılığı olmadığı için güzel bir çeviriden ve karşılıktan yoksun olmaları durumu.   İyi Yaşam Nedir?       Bu durumu en iyi temsil eden kavramlardan birisi İngilizce wellness kelimesi. Sözlük anlamıyla sıhhat, sağlık, zindelik, esenlik gibi kavramlarla karşılamaya çalıştığımız bu sözcük aslında daha derin anlamlara sahip. İngilizce sözlüklerde...

NÜFUS

Resim
Pandemi döneminde astroloji inanılmaz bir yükseliş yaşıyor. İçinden geçtiğimiz kaos ve belirsizlik günlerinde herkes geleceğin kendisine neler getireceğini merak ediyor, olayları zamanın akışına bırakmak yerine her şeyi önceden öğrenmeye çalışıyor. Benzer bir öngörme tutkusu iş dünyası için de geçerli; şirketlerin yanıtlandırmaya çalıştığı sorular “pandemi sonrasında mevcut tüketici davranışlarının ne yöne evrileceği”, “ekonomik göstergelerin nasıl bir seyir izleyeceği” gibi önemli sorulara yoğunlaşmış durumda. Her disiplin kendi araçlarının yardımıyla geleceği öngörmeye, kestirmeye çalışıyor. Tüm disiplinler arasında geleceği öngörme konusunda en keskin, en geçerli tahminlemeleri yapabilen kuşkusuz ki demografi. Demografi, bir toplumun nüfus yapısını, hareketliliğini ve dönüşümlerini inceleyen ve geleceğe dair isabetli tahminlemelerde bulunabilen bir sosyal bilim dalı.  TÜİK geçtiğimiz hafta 2020 nüfus verilerini açıkladı ve Türkiye nüfusunun 84 milyona yaklaştığını ilan ett...

BORÇ

Resim
Türkiye’de tüketicilerin bugüne ve geleceğe bakış açılarını anlatan, maddi güçlerini değerlendiren çeşitli ölçümleme yaklaşımları bulunuyor. Bu yaklaşımların en önemlilerinden birisi TÜİK ve Merkez Bankası işbirliğinde uzun süredir gerçekleştirilen ve sonuçları her ay açıklanan Tüketici Güven Endeksi isimli çalışma. Bu endeks birçok alt parametreden oluşuyor, ülkenin ve tüketicilerin ekonomik koşullarına ışık tutuyor. Tüketici Güven Endeksi çok uzun süredir negatif bir seyir izliyor ve tüketicilerin karamsar ruh hallerini gösteriyor. Bundan beş sene önce 92 seviyesinde olan tüketici güven endeksi bugün 83’e kadar düşmüş bulunuyor ve hanelerin mali koşullarını gösteren endeks de bu yıllar arasında neredeyse hiç değişmeden aynı kalmış durumda, 75. Tüketicilerin tasarruf etme eğilimini gösteren endeks de içinde bulunduğumuz ay 35’i gösteriyor. Borçlanma eğilimi gösteren endeks ise beş sene önce 33 iken, bu sene 52’ye yükselmiş bulunuyor. Bu endeksler 0 ile 200 arasında değişiyor ve 10...