Kayıtlar

DOĞRU SORU 2

Resim
  Bir önceki yazıda karşılaştığımız kamuoyu araştırmalarını okurken ve değerlendirirken dikkat etmemiz gereken hususlara dair bir dizi yazı yazacağımdan söz etmiştim. Bu çerçevede iyi bir araştırmanın olmazsa olmazı ve bizi en çok yanıltma potansiyeline sahip doğru soru sorma konusu ile başlamıştım ve iyi bir soru sormanın sahip olması gereken iki özellikten söz etmiştim.     Doğru soru sormanın birinci ön koşulu sorunun objektif bir şekilde hazırlanması ise, ikincisi de sorgulanan konuyu herkesin bildiği varsayımından kaçınmaktır. Yansız ve yönlendirmesiz bir soru hazırlamanın yanı sıra, iyi bir soru hazırlarken uzak durulması gereken tuzaklardan bir diğeri insanların kendisini ortalamanın üzerinde görme eğilimini unutmaktır. İnsan, psikolojisi gereği kendisini her zaman ortalamanın üzerinde konumlandırır: bir birey matematik bilgisinin ortalamanın üzerinde olduğuna inanır, kendisini ortalamadan daha zeki ve akıllı olarak görür, ortalamadan daha iyi tavla oynadığına ...

ÇEVRE

Resim
  Ülke gündemi yine alt üst durumda; ekonomik kriz, para piyasaları, dış siyasette yaşanan gelişmeler, iç siyaset dinamikleri derken oldukça hareketli günlerden geçiyoruz. Sakin geçen tek bir günümüz yok. Ancak, tüm bu hararetli ve dinamik gelişmelere rağmen ara sıra da olsa gündemimize girebilen başka konular da var. İklim krizi ve onun yarattığı sonuçlar dönem dönem gündemimize giren konuların başında yer alıyor. Yakın dönemde yaşanan orman yangınlarını ve son derece kurak geçen yaz aylarını bir kenara bırakacak olursak, iklim krizi son dönemde üç vesile ile gündemimizde yer alıyor.   Paris ve Glasgow Zirveleri Öncelikle ABD’nin terk ettiği Paris İklim Anlaşması’na yönetimin değişmesi ile birlikte hemen geri dönmesi ve dünyada en çok emisyona sahip ve İklim Anlaşması dışında kalmış birkaç ülkeden biri olan Türkiye’nin bu anlaşmaya taraf olduğunu açıklaması iklim krizi ile ilgili konuların gündeme yeniden girmesine olanak sağladı. Hatırlanacağı gibi, Cumhurbaşkanı Erd...

DOĞRU SORU 1

Resim
  Hepimizin ender de olsa uzlaştığı konular bulunuyor. Türkiye’nin adrenalin müptalası yoğun ve değişken bir gündeminin bulunduğu gerçeği üzerinde hemfikir olduğumuz nadir konulardan birisi. Bu öyle bir gündem ki onun yüzünden hayatın diğer önemli konularını es geçebiliyoruz ya da bazı yanlışların yaygınlaşmasını engellemek adına yeterince müdahaleci olmuyoruz. Bu yoğun gündemden fırsat buldukça ya da ona rağmen bundan sonra ara sıra araştırmacılıktaki temel yaygın hatalara dair düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Hepimiz yakından izliyoruz, artık hemen her gün siyasi partilerin alabilecekleri oy oranlarına dair tahminlemelere ya da ülke gündeminde yer alan konulara dair araştırmalar ya da araştırmalardan bölümler yayınlanıyor. Hatta bazen bir araştırma şirketinin paylaştığı tek bir veri üzerine derin yorumlar yapılıyor, kocaman siyasi çıkarımlarda bulunuluyor. Seçim gününe yaklaştıkça bu paylaşımların artacağı da bir gerçek. Üstelik, sosyal medya bu paylaşımları köpürten, etkis...

YANGIN

Resim
  Geçtiğimiz Ağustos ayında Akdeniz ve Ege bölgelerinde yaşanan orman yangıları Türkiye gündemine damga vurdu. Ardı ardına Akdeniz ve Ege Bölgesi’nin farklı yerlerinde yaşanan bu yangınlar günlerce en çok konuştuğumuz konuların başında yer aldı. Benzer dönemde Doğu’da yaşanan yangınlar ise Batı yangınları kadar gündemimize girmedi, konuşma konusu olmadı. Bu farklılığın altını kalınca çizmek gerekiyor. Yangınlar toplum ile iktidar ve toplum ile yerel yönetimler arasındaki ilişkileri önemli ölçüde etkiledi ve bu ilişkilerin dönüşmesine ivme kattı. Bunun yanı sıra, pandemi döneminden bu yana hayatımızda yeni bir anlam kazanan dayanışma kavramı yangınlar vesilesi ile bir kez daha canlılık kazandı, toplumsal örgütlenmenin çimentosu oldu.   Orman yangınlarının bir başka etkisi toplumun sivil toplum kuruluşları ile kurduğu ilişki üzerinde oldu. Yangınlar süresince sınıfta kalan sivil toplum örgütleri olduğu kadar, bu dönemde sınavı geçen ve toplumun takdirini kazanan birçok örgüt...

PARİS İKLİM ANLAŞMASI

Resim
  Adını Avrupa’nın en güzel şehirlerinden birisi olan Paris’ten alan son derece önemli uluslarararası bir anlaşma bulunuyor: kısaca Paris İklim Anlaşması olarak adlandırılan ve 2021 yılı itibarıyla 190’dan fazla ülkenin taraf olduğu bir anlaşmadan söz ediyoruz. Anlaşma, adını Paris’ten alıyor, çünkü bu anlaşmanın metni 2015 yılı Aralık ayında bu şehirde yazıldı ve imzalandı. Anlaşma son derece önemli, çünkü anlaşmanın günümüzün en önemli sorunu olan iklim krizine müdahale edilebilmesi, küresel ortalama sıcaklık artışının 1.5 derece ile sınırlandırılması, krize yönelik adaptasyon yeteneklerimizin arttırılması ve bu alanda finansman akışının yönetilmesi gibi son derece önemli hedefleri bulunuyor. 47 sivil toplum kuruluşunun bu anlaşma ile ilgili hazırladığı bir broşüre göre, Paris İklim Anlaşması küresel iklim krizi karşısında bize sihirli bir değnek sunmuyor, ancak küresel iklim eylemi için uluslararası işbirliğini tesis eden ve bu ölçekte olan elimizdeki tek araç (1).   Bu a...

GİZLİLİK

Resim
    Hepimizin diline pelesenk olan cümlelerden biri de “artık hayatımız dijitalleşti”. Dijitalleşme kuşkusuz ki pandemi öncesinde de şirketlerin, markaların ve tüketicilerin gündeminde olan bir gelişmeydi, ancak pandemi ile birlikte şirketler için var kalma savaşında önemli bir savunma mekanizması işlevi gördü. Bunun sonucunda da şirketlerin bu dönem içinde dijitalleşme alanında yaptıkları yatırımlar hız ve derinlik kazandı. Tüketiciler arasında da son derece farklı motivasyonların etkisiyle dijitalleşme süreci yakın dönemde ivmelendi.   Ancak, dijitalleşme konusunda henüz yolu tamamlamadık, hem şirketlerin hem de tüketicilerin değerlendirmelerine göre dijitalleşme konusunda daha gidecek uzun bir yolumuz var. Bu yolculuk sırasında tüketicilerin dijitalleşme yolculuğunda kurumlardan ve şirketlerden önemli beklentileri bulunuyor. Tüketicilere göre dijitalleşmenin öncelikli alemeti farikaları dijital ürün ve hizmetlerin “teknolojik ve yenilikçi olması”, “kolay kullanıl...

ARAŞTIRMA SEKTÖRÜ

Resim
  Türkiye Araştırmacılar Derneği (TÜAD) her yıl olduğu gibi bu yıl da geçmiş yılın değerlendirmelerini içeren Sektör Büyüklüğü Raporu’nu hazırladı ve geçtiğimiz haftalarda araştırma/ veri toplama şirketleri temsilcileriyle ve araştırma veren şirketlerle düzenlenen toplantılarda sonuçların ana başlıklarını paylaştı. Bu yazıda 2021 raporunda öne çıkan üç ana başlığı ele almak istiyorum.   Araştırma Sektörü Büyümüyor Türkiye araştırma sektörü, COVID 19 pandemisinin alt üst ettiği 2020’ye 2019 yılında 690.000.000 TL ciro gerçekleştirerek girmişti ve enflasyondan bağımsız olarak yüzde 8’lik bir büyüme gerçekleştirmişti. Enflasyonu göz önüne alacak olursak, sektör 2019 yılını yüzde 6 küçülerek kapatmıştı. Tüm diğer sektörlerde olduğu gibi, araştırma sektörü de 2020 yılını çok önemli darbeler alarak geçirdi ve yılı 726.850.000 TL ciro ile tamamladı. Sektör bu zorlu sene içinde kağıt üzerinde yüzde 5 büyümeyi başarmıştı, ancak enflasyon hesaba katıldığında durum daha dramati...